Kendime Dair...
Birgün uyandım ve sakin başlayan bir günün ne kadar sürprizlerle dolu olduğunu tahmin edemedim. Herşey iyiydi gayet yolundaydı ya da ben öyle zannediyordum. Hayatımda asla olmaz dediğim şey hep oldu aslında. Büyük konuşmaktan mıdır bilmem. Biz insanoğlunun yapmaktan vazgeçemediği tek şey şüphesiz BÜYÜK KONUŞMAK zaten. Haketmediğim herşeyi yaşadım bu hayatta. Ya da fazlasıyla hakettim bilemiyorum. Huzurlu, mutlu, eğlenceli hayatımı hep kendim mahvettim. Neden hep bişeylere sığınma ihtiyacı hissettiğimi bende bilmiyorum. Önümde o kadar örnek varken gözümü kulağımı hep kapattım. Bazı şeylere kör, bazılarına ise sağır oldum. Doğru mu yaptım? Tabiki de hayır. Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım. Birde kimin ne dediği hiç umrumda olmadı. Hakkımda kim ne düşünüyormuş, kim ne konuşuyormuş hiç umrumda olmadı. Çünkü bu hayat benimdi. Bende olduğum gibi yaşadım hayatı. Herşeyi yaşayarak öğrendim. Bütün bilgilerim deneyimle sabitti. Canın yanıyor mu derseniz yanmıyor, belki de ben öyle zannediyorum ya da kendimi kandırıyorum. Şu hayat denen şey ne kadar da büyük sorumluluk istiyormuş meğer. Hiçbir şeyi düşünemedim, hiçbir şeyi olumsuz görmedim, ilerisini düşünemedim. Sonunu da göremedim. Şimdi müthiş bir hüzün ve geriye kalan acı anılar var. Sonumu kendim hazırladım çünkü bu tohumu ben kendim ektim!! -ÇAĞLA IŞIK
Ziyaretçi
ABD Kongre Binası, şehir planlamacısı Pierre L’Enfant’ın “anıtın kaidesi” diye tasvir ettiği yüksek bir plato üzerindeki Ulusal Park’ın doğu ucunda şahane bir biçimde durur. Devasa Kongre Binası’nın uzunluğu iki yüz otuz metre, derinliği yüz yedi metredir. On altı dönümden fazla yer kaplayan binanın beş yüz kırk bir odası bulunmaktadır.
Sayfa 28 - Altın Kitaplar - 4. BölümKitabı okudu
Reklam
“Çocuk da korkup ağlamaya başladı. Bayan Crane yere çömelip Dan'in titreyen alt dudağına baktı. Dan mutluluktan ağlıyordu artık, çünkü üzerini değişmek için yukarı gitmek ve kahvaltı etmek zorunda kalmayacağını biliyordu. Annesi onu şefkatle kucaklarken kuşkulu bir biçimde koklasa da Dan'in acı çekmeyi ve ağlamayı sürdürmesi yeterli olacaktı.”
Acı ne korkunç bir şeydi! Neden bir anda gelmiyordu, neden büyük bir acı, geldiği gibi hemen geçmiyordu?
Sayfa 121 - Can Yayınları 67. BaskıKitabı okudu
Acı ve acı çekme, büyük bir zekaya ve duyarIı bir yüreğe sahip kişiIer için her zaman kaçınıImazdır. Dostoyevski
Ölüm de ayrılık da yitirdi hükmünü. Günaydın büyük güzellik. Acı sonsuzluk merhaba..
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.