26 Kasım Bazen kendi kendime şöyle diyorum: Bu alınyazısı yalnız sana vergi. Senden başka herkes mesut. Hiç kimse böylesine acı çekmemiştir. Sonra eski bir şairi okuyorum ve kendi kalbimin içini görüyormuş gibi oluyorum. Derdim çok büyük. Benden önce bu kadar çok acı çeken olmuş mudur acaba?
Baba; anneme iyi bak olur mu? Benden sana evlat vasiyetidir Baba; anneme iyi bak! Akşam büyük bir heyecanla televizyon izlerken sen Şöyle gözünün ucuyla bir kez anneme bak Yaşanmışlıklarını göreceksin o çocuksu bakışlarında Yaşattıklarını yaşatamadıklarını Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında Akşamları geç geldiğinde boğazına
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
1984… Hakkında pek çok şey söylenmiş bir kitap. Filmini izlediyseniz bile kitabı okuduğunuzda bugün için size önemsiz görünen ayrıntıların iktarın elinde nasıl güçlü silahlara dönüştüğünü şaşırarak anlayacaksınız. Dil konusuyla başlayalım kitapla paralel olarak. Okyanusya denilen yerde yeni bir dil yaratılmaya çalışılmaktadır. Ama bu dilde sözcük dağarcığı küçülür. İnsanların düşünme alanını daraltmak için… Dinden tutun da bireylerin birbiriyle ilişkilerine kadar yazılı olmasa da var olan kurallarla denetlenmektedir insanlar. Mahremiyet yoktur. Korku, insanları denetlemekteki en büyük güçtür. İnsanlar kendi çocuklarından bile çekinir. İktidar, insanlara acı çektirerek varlığını sürdürür. Kurgusuyla, anlatımıyla okuyabileceğiniz en çarpıcı distopya…
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,7bin okunma
Acı çekmekten korkuyorsan, elbette acı çekme olasılığını azaltırsın. İp cambazlarını düşün, gerçekte ipte yürürken düşebileceklerini düşündüklerine inanıyor musun? Hayır, bu riski kabul ediyorlar ve bu tehlikeye meydan okuyabilmenin tadına varıyorlar. Hayatını hiçbir yerini kırmamaya dikkat ederek geçirirsen inanılmaz sıkılırsın, biliyorsun… Tedbirsizlikten daha eğlenceli bir şey bilmiyorum! Kendine bir bak! ‘Tedbirsizlik’ dediğimde gözlerin parlıyor! Ah ah! 14 yaşındayken bir kız için Avrupa’yı kat etmeye kalkmak, bu tedbirsizliğe karşı büyük bir tutku değil de nedir?
Ne kadar acı çekiyor olduğum, sevgili lou, kendini tekrar bulup bulmaman meselesiyle bağlantılı değil. Senin kadar zavallı bir insanla hiç uğraşmamıştım.: Bihaber ama kurnaz bilinen şeyleri değiştirmekte usta bir kusurunda zevksiz ve naif küçük meselelerde dürüst ve adil, genellikle inatçılık göstermiyor mesele daha büyük olunca, yaşama
Gülmek; "Saf" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; "Duygusal" görünme riskini. Birine yakınlaşmak; "Kendini kaptırma" riskini, Duygularını açmak; "Kendini ortaya koyma" riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; "Onları başkalarına kaptırma" riskini göze almaktır. Sevmek; "Karşılık görememe" riskini... Yaşamak ise; "Ölme" riskini göze almaktır. Umutlanmak; "Hayal kırıklığına uğrama" riskini Çabalamak ise; "Başarısız olma" riskini göze almaktır... Ama riskler yaşanmalıdır. Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir; Ama Büyüyemez, Sevemez, Değişemez, Hissedemez, Öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür...
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.