Jose Saramago'nun isimsiz kimlikler ve hayali kentler ile demokrasi ve politikaya sarkastik bir ayna tuttuğu romanı. Tıpkı Bir varmış Bir yokmuş ve Körlük kitaplarındaki gibi iletişimle/etkileşimle başla(ma)yan bir "beyaz veba" söz konusu. Kitabın sonundaki belirsizlik bazı okuyucuları tatmin etmemiş incelediğime göre. Ben bu ucu açık sonu korkunun hüküm sürdüğü yönetimlerin bir sonunun olmayışı kadar doğal buluyorum.
Diğer yandan kitapta eksik işlenmiş olduğunu düşündüğüm noktalar vardı. Başkanın iç yönetimdeki ezilmişliği, insanların bir sabah kalkıp aynı davranışları sergilemesi, Komiserin görev bilinci ile gittiği şehirde hepimize önceden biçilmiş rolleri yıkmaya karar vermesinin nedenleri biraz zayıf kalmıştı.Sanırım bunun sebebi, olay akışından ziyade Saramago’nun düşünce ve fikir dünyasının diğer kitaplarına göre daha baskın olmasaydı.
Kilit noktanın Komiserin nereden hatırladığını bilmediği sözlerde gizli olduğunu düşünüyorum. " Doğarız ve o an sanki ömür boyu sürecek bir pakt imzalamış gibiyizdir, fakat gün gelir, bunu benim adıma kim imzaladı, diye sorarız. "