Yalan yok; kitaptan filmden sonra haberim oldu. Zaten muhtemelen filmden sonra Türkçeye çevrilmiştir. Filmden beri kitabın kapağının filmin afişi olduğuna bakılırsa ABD' de de filmden sonra tanınmış olmalı. Filmi izleyip, kitabı da okuyanlar bilir ki, film kitabın yarısı kadar. Pek çok olay filme alınmamış. O yüzden filmi sevenler için bu kitabı okumak bir zorunluluk. Eğer hayatta bir kitap okuma hakkım olsaydı bunu seçebilirdim. Yaklaşık 250 sayfalık kitabı elime bir alışta okumuştum. Sanırım o an bir acil durum olsa kımıldamayacaktım veya kitaptan gözümü ayırmadan kaçacaktım. Israrla ve şiddetle tavsiye ediyorum. Ölmeden önce okumanız gereken 1000 kitap arasına değil, 10 kitap arasına alın. Yazık ki, ne sebeple bilmiyorum, baskısı yok ve yeniden basılmıyor. Yani okumak isteyenler için bulmak imkânsıza yakın. Sahaflarda aramak zorundasınız. Bulursanız fiyatına aldırmayın ve hemen kapın. Ve elinize aldığınız anda okumaya başlayın. Siz okumadan kıyamet koparsa yazık olur.
Dan Brown, Langdon serisini üç temel oturtuyor bence. Bilgi, tasvir ve kurgu. Kayıp sembol, sebebini bilmiyorum ilk iki kitap gibi heyecanlsandıramadı beni. Bir adım sonrasını çok kolay tahmin ettim hep. Yanlış anlaşılmasın kitap kötü demiyorum. Bana diğerlerinden daha basit geldi. Yazarı tanımaya başladım sanırım.
Kitaba gelirsek, (içerik bilgisi) dr. Langdon bir pazar sabahı en iyi arkadaşlarından biri tarafından acil durum gerekçesi ile konferansa çağrılır. Gittiğinde arkadaşının kesik eli ile karşılaşır. Cia işin içine girince bir kovalamaca başlar. Hem kaçar hem kovalar
Okuyanı sıkmaz, yormaz ve mason öğreti ile ritüelleri hakkında bilgilendirir. Ufak tefek kurguda zaman hataları da var. Kaale almaya gerek yok. Iyi okumalar.
"Bakabiliyorsan gör.
Görebiliyorsan, gözle."
Jose Saramago adını ilk kez Arkakapak dergisinin Eylül 2016'da yayınlanan sayısında(12. Sayı) görmüş ve çok merak etmiştim. Derginin kapağında yer verilen:" Körlükten daha dehşet verici şey, görebilen tek insan olmaktır. " sözü oldukça ilgimi çekmişti. Ardından bu romanı okumaya
Kimi kitaplar hiç kimsenin bilmediği birer madendir. İçinden çok şey öğrenebileceğiniz bu madende ilerledikçe elmas daha da kıymetli olur sizin için. Sonra öğrenirsiniz ki aslında o yolculukmuş elmas olan. Kitap bir Japon balığının üst katlardaki bir fanustan atladığı andan itibaren zemin kata düşene kadar geçtiği yoldaki hayatları anlatıyor. Ayrıca, hiç beklemediğimiz sessizce sonu beklediğimiz zamanda da bir umudun olduğunu.. Umut isteyen herkesin acil durum rafında olması gereken bir kitap olduğu kanaatindeyim. <3
Tess Gerritsen çok sevdiğim bir yazar ve okuduklarım arasında bir iki kitabı hariç çoğunu aşırı beğenmişimdir ve sevinerek söylüyorum ki, bu kitabı da çok beğendiklerim arasında yerini aldı. Bayağıdır çok fazla kitap okuyamadığım ortada; bu sebeple okuduklarımın da güzel çıkması beni artı olarak mutlu ediyor.
Kitap, gayet akıcı ve
Aslında bu kitabı ilk okumaya başladığımda o sıralarda derslerde birkaç defa duyduğum Kitty Genovese olayı aklıma gelmişti.Sonra tarihine baktığımda kitabın olaydan epey sonra yazıldığını gördüm.Belki yazarda bu olayı duymuş ve bu olaydan beslenmiş olabilir,sonuçta fazlasıyla ses getiren bir olay. Kitty olayında da herkesin duyduğu ama kimsenin
