Öyle bir Aşk ki
Öyle bir aşk büyüt ki yüreğinde
Ne geceye benzesin sessizliği
Ne gündüze benzesin gürültüsü
Öyle bir aşk yaşat ki yüreğinde
Ne denize benzesin durgunluğu
Ne ırmağa benzesin çoşkunluğu
Öyle bir aşk ki
Güneş gibi doğuyorsun dünyama
Yüreğimin buz sarkıtları
Damla damla çözülmeye başlayıp
Her bir damlanın çoğalarak birleştiği
Sevgiyle taşan
KATLANIRIM
Biliyorum beni sevmediğini
Değerim buymuş der katlanırım ben
Ne kadar haykırsam duymadığını
Kaderim buymuş der katlanırım ben.
Yalvardım yakardım ipe un serdin
Bir günden bir güne kıymet mi verdin?
Acılar Denizi
Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
yaptığın herşeyi anlatma! anlattığın zaman içini boşaltıyorsun. içinde bir karakter doluyor ve bunu anlatınca boşalıyor gibi düşün. “ben varya şu yardımı yaptım. ben varya şu iyliği yaptım.” bu seni boşaltan bir şey. sen boşalınca da çöplüğe dönüyorsun. sen boşalınca gücün düşüyor acılara kolaylıkla teslim oluyorsun. kimseye söylemediğin de bunu bir kişi biliyor. ve O kişi ile aranda bir kandil ışığı yanıyor. bu kandil ışığı seni sıcak ve güçlü tutuyor.
Ne demişler? İyilik yap denize at, balık bilmezse HÂLIK bilir…
O eski hülyaların sahile vurduğunu
Yakama bir muamma taktığım gün hatırla
Gurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunu
Dağlar gibi eriyip aktığım gün hatırla
Nereden bileceksin, şehrin sokaklarında
Kaybolan ışıkların gözlerim olduğunu
Her seher yüreğimde açan karanfillerin
Her akşam ellerimde sararıp solduğunu
Nereden bileceksin
Kim bilir, belki bir
Aşk Risalesi
Dirilmek yeniden
Yerin uyanması gibi, kımıldaması gibi toprağın
Bulutları yarması gibi gün ışığının
Yağmurun ansızın boşanması
Binlerce kuşun bir anda parlaması havalanması
Erimesi gibi karların ve buzulların
Patlaması gibi dal uçlarında tomurcukların.
Dirilmek yeniden
Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi
Kandan kinden öfkeden
Üstümüze bir