Son zamanlarda yazılan kitaplar yalnızca ticari amaçla yazılmış olmakla kalmayıp size bir şey katmamasını geçin yalnızca vaktinizi çalan, sırf yazmış olmak adına yazılmış vasat 'ürünlerdir'.
Bu sebeple kitaba yaklaşımım biraz ön yargılı olmakla birlikte bu ön yargıyı kırmak adına alınmış bir kitaptı. (Kitaba verdiğim puan son
"Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben."
Kitabı eline alır, incelersin. Sayfaları şöyle bir açar koklar, kitabın kokusunu içine çekersin. Ben çok severim mesela kitap kokusunu. Yeni basılmış ya da sararmış bir kitapsa muhteşem bir kokusu olur. Açar bir göz atarsın içine. Olur ya ilk cümle olarak böyle bir cümle çarpar gözüne. Hadi
Ayrılmak çok zor bazı kitaplardan!
Hele o kitap sayfa sayfa içine işlediyse...
Artık ellerin bıraksa da zihnin, kalbin o kitapla yaşamaya devam edecektir!
Mihmandar
Hicretle başlıyor eser.
Ta o an hissettim eserin sayfalardan yüreğime hicret edeceğini!
Hz. Peygamber ile bir yolculuk...
"Azıcık sabret, Allah belki sana bir yol arkadaşı
Kurşunkalem gibiyiz, hatalarımızı düzeltilebilirse de izlerini tümüyle yok edemeyiz.Geçmişi değiştiremeyiz ama düzeltme yoluna gidebiliriz.Kurşunkalem gibiyiz,acılarımız bizim kalem açacağımızdır.
Yaşadığımız zorluklar kişiliğimizin biçimlenmesine yardımcı olurlar.
Kurşun kalem gbiyiz, içimizde ne olduğu önemlidir.Anlayış ya da hoşgörüsüzlük, sevgi ya da şiddet, barış ya da huzursuzluk, nezaket ya da benmerkezcilik, umut ya da umutsuzluk, yüreklilik ya da korku, önemli olan içimizde ne olduğu dur…
***
Ne yaparsan yap olmaz bazen.
Ama o kadar güzel olmaz ki;
“Ancak bu kadar güzel olmayabilirdi" dersin.
Ve aklına gelir:
“Kadere imân eden, kederden emin olur.”
Sonra anlarsın ki, nar tanelerini teker teker
yerli yerine yerleştiren Rabbin, seni de
hangi gönüle yerleştireceğini bilir.
Tek yapman gereken kara geceleri kudret kalemiyle
Bizi acılarımız öldürecekti.Sahip çıkmadığınız duygularımız ve düşüncelerimiz hançerleyecekti. Yakıp kül edeceklerdi. Neye sırt döndüysek, o sırtımızdan vuracaktı. Bu yüzden insan sevdiklerinin arkasından değil, yanında yürümeliydi…
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/uqCotb6in_0
"İnsanlar göründükleri gibi değildir. Kendileri hakkında kendilerine bile dürüst olamıyorlar. Kendilerinden bahsederken süslemeden edemiyorlar." Akira Kurosawa
Aylardır hazırlamak
Gülüyoruz. Oysa ölümümüz başından beri tasarlanmış.
Gülüyoruz. Oysa çürüyüp kokuşmamız kaçınılmaz.
Gülüyoruz. Oysa yokoluşun eşiğindeyiz.
Bu akşam. Yarın değil öbür gün.
Dokuz bin yıl sonra.Her zaman.
Gülüyoruz. Oysa yaşamımız rastlantıya buyur edilmiş, rastlantının eline bırakılmış, kaçınılmaz rastlantının, anlıyor musun ?Dünyada düşen bir şey mi var,senin üzerine de düşebilir,seni ezebilir altında ya da ayakta bırakabilir.Düpedüz bağımlı durumdayız rastlantıya,ocağına düşmüşüz,yem diye önüne atılmışız rastlantının.
Oysa gülüyoruz biz.Duruyoruz öyle ve gülüyoruz.Ve yaşamımız,sevgimiz ve sevgili yaşanmış acılarımız,dalga gibi,rüzgâr gibi bir belirsizliği ve rastlantıyı içeriyor.Anlıyor musun dediklerimi?
Anlıyor musun ha?
06.02.2023 04:17
Güneş söndü. Yüreklerimiz sustu. Ruhlarımız hayata küstü. Geriye acılarımız, hüzünlerimiz ve kederlerimiz kaldı. Zaman geçiyor ama içimizdeki acı geçmiyor...
#198905527
Spoiler içerir.
Canetti 1905’te Osmanlı İmparatorluğunun özerk bölgesi olan Bulgar Krallığına bağlı Rusçuk’ta doğmuştur.Daha sonra Almanya,İngiltere,Avusturya,İsviçre’de yaşayan ırksız ve yurtsuz bir göçebedir deyim yerindeyse.Yahudi olduğundan dolayı Nazi zülmünden payını fazlasıyla almıştır.Bu süreç yüzünden farklı coğrafyalara gidiş geliş
Tarih içinde Zamanımızın Paradoksunu şöyle sıralayabiliriz:
* Daha yüksek binalarımız, ama daha az sabrımız var.
* Daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.
* Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz.
* Daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.
* Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz var.
* Daha