...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim bugün. Ama sokaktaki canların yaşadığı şeylerin yanında bizim zor günlerimiz ne ki!
Hiçbirimiz arabanın arkasına bağlanıp ciğerimiz patlayana kadar koşturulmadık mesela.
Hiçbirimiz ''aa birisi bize yemek koymuş'' umuduyla sevinip zehirlenmedik.
Hiçbirimiz kımıldamayalım diye kemerle
YouTube kitap kanalımda Cesur Yeni Dünya kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
Vedat Milor'un Twitter'da yaptığı "Menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı?" anketinden sonra 1000kitap'ta bugüne kadar yaptığım ilk anketli incelemeye hoşgeldiniz. Bu incelemenin yorumlar kısmında şu sorunun
Merhaba değerli okuyucular :)
Öncelikle Üvercinka şiirinin hikayesini öğrenelim... :)
Cemal Süreya eşi Seniha Hanım hamileyken “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır. Cemal Süreya ile bu kız arasında tutkulu bir aşk başlar. Ancak Cemal Süreya’nın 58 yıllık hayatında Üvercinka şiirini yazdığı bu genç kızın adını bilen ve yüzünü gören
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CrOf6VKt09F
Neredeyse herkesin bildiği ve her insanın okurken ağladığı bu kitabı sonunda ben de okudum... Peki, ben nasıl buldum?
Bu incelemenin altına yazılacak her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika
Baştan söyleyeyim yine bu bir kitap incelemesi değil.
Sadece kitabı okurken hissettiklerim, yaşadığım tecrübeler...
Şımarık büyüyen bir kızın, şark görevinde nasıl idealist öğretmen olduğunun hikayesi..
Kan davası yüzünden dersime gelemeyen 9 öğrencimi düşündüm ağlayarak, yıl 2019 du.
8.sınıfta okuldan zorla ağlayarak -evlendirilmek üzere-
Gülüş de lazım dudaklara…
Acı veriyor biliyorsun,
Ama çaresizce gülüyorsun.
Gülebilen insanlar aslında çok güçsüz olanlar.
Tebessümün ardına saklanıp, kimse dokunmasın diye,
Sessiz sessiz ağlar onlar.
Gülüş ki aksesuarıdır çehrelerin,
Öyle bir derin gül ki acıların ellenmesin.
Fark edilmesin uzaktan da olsa,
“Çünkü tebessüme sığınmış bir kırlangıç kuşudur acı,
Ne gökyüzünde bir evi vardır, ne de bir dalı.
Ne göçebilir, ne kalabilir,
Böyle bir derttir, bazen koca bir sancı.”
🥹 ☕️🍂
Hayat dediğimiz nedir ki? Kimimize göre kısa, kimimize göre uzun bir hikâye. İçinde acıların, umutların, sevdaların, haksızlıkların, düşmelerin, kalkmaların ve nihayetinde yaşama tutunma çabalarımızın olduğu bir hikâye. Kendimizin yanında, dünyaya geldiğimiz aileden yetiştiğimiz sosyal çevreye; aldığımız eğitimlerden yetiştiğimiz şehirlere kadar
Hanım Demir'nın incelemesini görüp okumak istemiştim, incelmesi de gayet başarılı idi. Burdan ona sevgiler:)
#91122320
İnsanın, şöyle geriye dönüp bir sorgulaması gerekiyor, ne yaptım, neler yapacaktım, ne hallere düştüm? Bide bu güne bakmalı, ben ne haldeyim, ne yapıyorum, neler istiyorum,