İki hikayeden oluşan bu kitabın ikinci hikayesinde anlatılan aslında, aşk mı tutku mu ikilemi. Bilemedim ki şimdi bana göre durum ne? “Alacakaranlıkta Bir Hikaye” tam da bunu anlatan, sonu her zamanki gibi hüzünlü biten bir Zweig öyküsü.
İlk hikayede ise, sanat karın doyurmuyor her ne kadar insanlar tarafından sevilseniz bile gibi bir mesaj var sanki. Anlatıcının, bir zamanlar çok sevdiği bir aktörle yıllar sonra karşılaşması ve bu aktörün içinde bulunduğu zor durum anlatılmakta. Acıların yazarı Zweig yine ruha dokunuyor.