Kadınlar bu cesareti cemiyet üyeleri olan erkeklerden alıyordu. Çünkü cemiyet nizamnamelerde kadının özgürlüğüne, eğitimine önem veren maddelere de yer vermişti. Kız okullarının açılması öneriliyordu. Çok kısa bir zaman içinde de etkileri görülecekti. Örneğin 17 Aralık 1908 seçimlerinin ardından yapılan meclisin açılış töreninde kadınların birçoğu peçesizdir. 26 Temmuz 1908 günü ise Babıali’ye yürüyen 10.000 kişinin önderi yine bir kadındır
Mustafa Kemal Paşa hem Batı Cephesi'ndeki harekâtı yakinen takip ediyor, hem de yarının en temel sorunu olarak gördüğü "eğitim sorunu"nu Ankara'da toplanacak "Eğitim Kongresi"nde ele almaya çalışıyordu. Açılış konuşmasını Mustafa Kemal Paşa'nın yaptığı Eğitim Kongresi; 16-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştirildi.
Sayfa 312 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
DÂRÜLBEDAYİ Türk tiyatrosunda en önemli atılımlardan biri "Dârülbeda- yi"nin kuruluşudur. 1913-1914 yıllarında İstanbul Valisi olan Operatör Cemil Paşa bir konservatuvar açmak istedi. Belediye Meclisi'ndeki Avrupa görmüş birkaç kişi de bu isteği destekleyince, konservatuvar için üç bin lira ödenek ayrıldı. Cemil Paşa konservatuvarm
Sayfa 244 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Lysis, esas olarak küçük bir giriş ve sonuç dışında, bir ana gövdeden meydana gelir. Söz konusu ana gövde ise, tartışmaya hazırlık niteliği arz eden bir açılış kesitiyle, dört ayrı dostluk tanımının yer aldığı dört ayrı alt bölümden oluşmaktadır.
"Nasıl ki, hikaye edilir: Bülbül aşık olduğu gülün nasıl açıldığı anı merak eder, mutlaka görmek istermiş. Sabaha kadar gülün başında bekler, goncadan gözünü ayırmazmış. Gül bir türlü açmak bilmezmiş, uykusunu koğar, gözünü oğuşturur, uyuyamazmış bülbül. Sabaha kadar sürermiş macera. Şafak sökerken bir an için dalan bülbül, hemen silkinir, güle bakarmış ama ne çare! Gül, bülbülün daldığı o kısacık anda açılmış bile! Böylece gülün açıldığı anı göremeyen bülbül, dövünmeye başlarmış. Evet gül, bir anda açılır ama, o anın gelmesi için, kapalı goncanın içinde farketmediğimiz bir kımıldanış, bir gelişme, hummalı bir faaliyet vardır. O bir anlık açılış, o uzun ve saklı hazırlığın kaçınılmaz uzantısıdır.
"Demek ki eğer yaşamak istiyorsam bedenimin tarihsel olduğunu unutmalıyım. Artık geçmişte kalmış kendi bedenimin değil de şu anki genç bedenlerin çağdaşı olduğum hayaline kapılmalıyım, kısacası dönem dönem, yeniden doğmalıyım, kendimi olduğumdan daha genç kılmalıyım."
Sayfa 64 - YKY yayınları 1996Kitabı okudu
Reklam
Bir dil, hangisi olursa olsun, bir başka dili baskı altında tutamaz, geleceğin öznesinin hiçbir vicdan azabı çekmeden, hiçbir duygusunu bastırmadan hizmetinde iki dil durumunun bulunduğu zevkini tanıması, bunlardan da birini ya da öbürünü yasaya göre değil de kendi sapkınlıklarına göre kullanması gerekir.
Sayfa 53 - YKY yayınları 1996Kitabı okudu
Kule, Paris'e göz kulak olan, Paris'i ayakları dibinde derlenip toparlanmış olarak tutan bir kadındır; aynı zamanda hem oturmuştur hem de ayaktadır, gözetler ve korur, kollar ve örter
Sayfa 35 - YKY yayınları 1996Kitabı okudu
Aslında hiçbir şey değildir Kule, anıtın bir tür sıfır derecesini gerçekleştirmektedir o; hiçbir kutsal şeye katılmaz, Sanat'a bile; bir müze gibi gezilemez Kule: Görülecek bir şey yoktur içinde. Yine de bu boş anıt her yıl Louvre müzesine gidenlerin iki katına varan Paris'in de en büyük sinemasından hissedilir derecede daha fazla sayıda olan izleyiciyi kabul eder.
Sayfa 18 - YKY yayınları 1996Kitabı okudu
Dil ne gericidir ne de ilerici; yalnızca faşisttir; çünkü faşizm söylemeyi engellemek değil, söylemeye zorlamaktır.
Sayfa 8 - YKY yayınları 1996Kitabı okudu
Reklam
Diyanet işleri başkanlığı Kutlu Doğum Haftası'nı değiştirdi. Normalde 20-27 Nisan arasında kutlanıyordu. 14-20 Nisan arasına alındı. Genelkurmay'ın e-muhtırasında "özellikle 23 Nisan'a denk getirildiğine dikkat çekilmişti. Ramazan bayramı, kurban bayramı, üç aylar, mübarek geceler, hac, bunların hepsi hicri takvime göre her
Tayyip Erdoğan cuma namazına gitti, cami kapısında demeç verdi, "Türkiye şahlanacak" dedi. Bilahare, Bayrampaşa parkının açılış törenine katıldı, çocukları gezdirmek için kiralanan "Cihan" isimli ata binmeye kalktı, Tayyip Erdoğan koyboylar tarafından mıhlanan apaçi gibi yere yapıştı. 20 yıl boyunca habire "şahlanacağız" demeye devam edecekti ama, Cihan'dan başka şahlanan görülmeyecekti.
Kadın kılığına bakın o devirden bu devire: Ferace, derken çarşaf, sonra tango çarşaf, derken manto, derken büsbütün açılış ve anadan doğma halden beterine geçiş... Batılılaşma dâvasından en mânalı örnek bugünün kadını... Saçı, başı, kirpiği, burnu, dişi hep takma...
Çok saçma. Eski moda hikayelerinin açılış cümlesi gibi: her şey günlük güneşlik bir mayıs günü başlamıştı. Her şey. Ama hayatta bazen bir sürü şey üst üste gelebiliyor. Uzun zaman kayda değer bir şey yaşanmıyor, sonra birdenbire önemli olaylar akın ediyor.
10 Ekim 1918 Perşembe günü Mebusan Meclisi'nin açılış töreni vardı. Bu Celsede, yeni Padişah Vahdeddin, Kanun-ı Esasi'ye (Anayasa'ya) sa­dık kalacağına yemin edecekti.
Sayfa 8 - 1. CiltKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.