Uzun uğraşlarım sonrası sanırım arkadaşıma, okuma alışkanlığı kazandıracağım. Dile kolay liseden süre gelen tam on iki yıllık arkadaşlık. Zannediyorum ki o, en yakın arkadaşım benim. Hayatının en ince ayrıntılarını bile anlatır bana, tabi bende ona. Kendisi öğretmendir benim gibi ancak benim aksime atanmış hayatını düzene koymuş biridir. Hayatında
Belki çocukça bir fikirdir, felsefe kitaplarında yeri yoktur ama ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir...
Kısacık kitabı okurken dönemin içine girip, Anadolu'yu şehir şehir dolaşacak ve halkın her daim haklının değil de güçlünün yanında olmayı tercih etmesinin, idealist bir bürokratı nasıl da dibe çektiğini çok da yabancılık hissetmeden göreceksiniz...