....Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Tâ kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar....
Şu beğenmediğimiz, akılsızlığa misal olarak zikrettiğimiz eşeklerin içinde ne filozof kafalılar vardır bilir misin evlât?... Yedikleri sopanın miktarı ne olursa olsun yürüyüşlerini değiştiremezler. Hızlı gitmenin sopadan kurtulmak için çare olmadığını, çünkü sahiplerinin büsbütün hırslarını arttırarak kendilerini atlarla yarıştırmaya sevkedeceğini biliyorlar...
Reklam
....Öyle ya insan, birdenbire mi adam olur?....
Fakat nereye? İstanbul öyle bir hale gelmiş ki sokakta kaldırımların üstüne yatıp açlıktan ölsen, "Acep insan açlığından nasıl ölürmüş, hele bir seyredelim!" diye etrafına bir yığın ahali birikecek....
Merhamet acımak değildir. Merhamet acıtmamaktır.
159 syf.
10/10 puan verdi
Zorba Tuzağı
Haklı olmak ve haklı kalmak farklı kavramlardır. Biri olayla, diğeri tepkiyle ilgilidir. Evet, haklı biri öfkesine yenik düşer ve aşırı tepki verirse haksız durumuna düşebilir ama haklının haksız duruma düşmesi tepki aşamasıyla ilgildir. Yani olayda haksız olan taraf artık haklı olmaz, o hala haksızdır. Ne var ki bizde bu durum çok güzel
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139.4k okunma
Reklam
"Ben acımak nedir bilmem ! Solucanlar ne kadar çok kıvranırlarsa ,onları ezip,parçalamaktan o kadar zevk alırım ! Manevi bir haz verir bana ;verdiğim acının artmasıyla orantılı olarak ,dişlerimi daha da büyük bir hırsla geciririm."
Sayfa 183 - Bordo siyah yayınlarıKitabı okudu
"Gün ışığını ömründe hiç görmemiş ve duymamış olan sağıra, ruhunu asla dile getiremeyen dilsize acıyorsunuz da, sahte bir namus ve utanma bahanesiyle o gönül körlüğüne, o ruh sağırlığına o vicdan sessizliğine acımak istemiyorsunuz."
Acımak, acınanı çöplüğünde hapis bırakıyor. Acıyanda ise korkuyla kaçma isteği yaratıyor.
İlk zamanlarda çok sevdiğim yalnızlık, bana gittikçe ağır gelmeye başladı.
Reklam
Acımak... Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniyim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir...
" Fakat şimdi.. Ölüler gibiyim... Hiçbir şeye ihtiyacım yok.. Yuvarlanıp gidiyoruz..."
Sayfa 156Kitabı okudu
" Bütün azmime ve kuvvetime rağmen ben de bir insandım. Yorgunluktan, yeisten kendimi kaybediyordum. Vücudum gibi zihnimde bitap düşüyordu..."
Sayfa 131Kitabı okudu
" Gözlerimdeki perde birdenbire düşmüştü. Fakat ne çare ki bu korkunç uçurumun kenarında bir kere ayağım kaymıştı. En zayıf ümitlere sarıldım. Fakat hiçbir şey beni bu uçurumun dibine kadar yuvarlanmaktan kurtaramadı..."
Sayfa 130Kitabı okudu
Geri199
1,500 öğeden 1,486 ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.