Süryaninin verdiği kitaplardan birinde şöyle bir cümle var:
"İnsanoğlu kendine yetmesini bilseydi, önemli bir sorunu çözümlemiş olurdu."
(Dilime ben çevirdim.)
Kendine yetmek ... Denizciler çok iyi bilir bunu.
Çünkü yaşamışlardır bu olanaksızlığı.
Ancak bir çılgın yetebilir kendine.
Çünkü onun dünyası başkalarıyla doludur.
Duyduğu sesler, gördüğü görüntüler, insanlar, hayvanlar, sanrılar birer gerçektir onun dünyasında. Onlarla konuşur, onlarla sevişir, onlarla kavga eder.
Onlar vardır çılgının dünyasında.
Ama çıldırmayan, henüz çıldırmayan bir insan nasıl yetebilir kendine? Çılgına öykünerek mi? Kuşlarla, köpeklerle konuşarak mı? Deniz kızları yaratarak (denizdeysen eğer), dağ kızları yaratarak (dağ başındaysan eğer), çöl kızları yaratarak (çöldeysen eğer) mı?
Onlarla mı sevişir? Onlarla mı konuşur? Onlarla mı yazışır?
Ama çılgınlığını benimsemediyse , akıl denen o bela daha yitmediyse, sürüp gitmez bu konuşmalar, bu sevişmeler.
İletim kesilir.
Yaşam tüm çıplaklığı içinde belirir.
Tüm çıplaklığı içinde,
yani acımasız ve insanoğluna kendi kendine yetmeyeceğini bildirerek.
Bu dağ başında domuza, çakala meze olmak istemiyordum. Hasan amca bendeki bu urkekligi sevince, ' korkma evlat' dedi Güven veren bir sesle, "tabiatta en tehlikeli mahlukat insandır. İnsandan kork. Hayvanlar masumdur, zararsızdır, bak onlar bizden korkuyor, biz yaklaştıkça kaçıyorlar. " adam haklıydı. İnsanoğlu, birçok hayvanın soyunun tükenmesine yol açmıştı. Yemeyi filan geçtim, sırf zevk için hayvan öldüren, acımasız varlıklardık. Bu defa insana gıcık olmuştum. İnsan kere allah tependen baksın senin. Boyundan posundan utan, ey insan. Hayati ve insanlığı sorgularken cesaret gelmişti bünyeme. Cesaretle beraber domuzda cikageldi. Lan bismillah
... bak nasıl bakıyor melül melül, belli ki karnı aç. Hasan amca kendinden emin hayvanın üstüne gitti, fırından aldığımız taze ekmekten bir parça koparıp önüne koydu.domuz ekmeği kokladı ve sonra bize homurdanmaya başladı. Sanırım ekmeği beğenmemişti. İyice korkmuştum hayra alamet değildi bu bakışlar.
Hasan amca bana döndü, vakur bir ifadeyle gözlerimin içine baktı.
-istiklal kaç, bu domuz belamızı s*kecek.
Kaçtım. İyi kaçtım hem de, fuleli kaçtım. Hasan amcada peşimden geldi. Yaşına göre çok iyi performans sergiledi. Domuzdan kaçarken, insanoğlu zalimdir, hayvanlar gariptir diyen kendisi değilmiş gibi tüm hayvanların anasına avradına küfretmeyi de ihmal etmedi