Güzel diyebileceğim bir casusluk romanı. MI5 elemanı olan Binbaşı Keen ve yardımcısı Coutts'a Dimetreus adındaki bir casus ile ilgili olarak bit ihbar gelir. Bu arada Almanya'dan uçağa binen kafiledeki iki kişi acımasızca öldürülür ve işi Keen'e verirler. Burada yolculardan Ridgeway'dan şüphelenilir ancak gerçek farklıdır. İşin içinde 12 milyon dolar vardır ve bu Nazi zamanında yapılmış sahte dolarlardır. Bu arada çete üyelerinden şarkıcı Hedy'ye aşık olan Keen acaba Dimetreus'u bulabilecek midir ve o adam gerçekten Dimetreus mudur? Zevkle okunan bir casusluk romanı.
Benim kızgınlığım ne o kız çocuğuna ne de onun görüntülerini paylaşan erkek arkadaşına.Adı üstünde ikisi de çocuk ve hepsinden öncesi ikisi de insan.Hangimiz dört dörtlüğüz, hangimiz hata yapmıyoruz, hangimiz masumuz ki.Benim öfkem bu çocukları yetiştiren ailelere ve insanımıza, düşünmeden acımasızca infaz eden ne yazık ki nedense sadece bayanları infaz eden insanımıza.
Bir kişinin, sadece bir kişinin seni çok iyi anladığını ve karşılıksız, çıkarsız biçimde seni sevdiğini sandığın an hayatının en büyük hatasını yaptığın andır. Diğer insanlardan ne kadar da farksız olduğunu acımasızca sana gösterdiğinde, bir kez daha kusma isteği uyanır içinde ve bir kez daha insanlar denilen familyanın küçük küçük hayvancıklardan oluştuğunu hatırlarsın.
Evet, yüceltip övülerek yere göğe sığdırılamayan "insan" diye bir şey yoktur yeryüzünde. İnsana atfedilen tüm iyi ve güzel özellikler, anlayamadığımız birileri tarafından kuyuya atılmıştır. Bir gün çıkıp geleceğini düşleyerek dönüşünü beklemekse toz pembe hayalden başka bir şey değildir. Kuyu, tahmin edilenden çok daha derindir.
Birgün de okuyarak bitirdigim bir kitap. Okurken kendimi aglamaktan zor tuttuğum kitaplardan biri. Insanlara yapılanlar özellikle de bayanlara...bunları yapanlar insan olamaz, sertçe ve acımasızca. . . Insan var ama insanlık yok.yazarın kalemine sağlık, okumaya değer, cok etkileyici bir kitap