di'li geçmi zamanda birçok resim,
Hep gülümsüyorsun
Aklının ortasında mavi bir yıldız varmış gibi
Ve o yıldız karanlık bir şubat akşamında
Durmadan soluyormuş gibi
Neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
"İşte entelektüel bir hayat ve işte var olabileceğini hayal bile etmediği sıcacık, harika bir güzellik, diye düşündü. Kendini unutup aç gözlerle kıza baktı. Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet, uğruna ölmeye."
`sayfa:11
Martin Eden.. bu düşüncelerin sahibi, kitabın ana
Ömür Diyorlar Buna" farklı tarihlerde kaleme alınmış ve günlük gazetelerden kültür-edebiyat dergilerine farklı
ortamlarda yayınlanmış metinlerden oluşuyor.
Yazilara gelirsek,
-Biliyor musun ki iyi yaşanmış hayat bir hazinedir...
Bir gazetede Anadolu Ajansı mahreçli kısa bir haber
görmüştüm: "Akçakoca'daki huzurevinde yaşayan, yedi dil
Acıtan Güzellik..Bu kitap aşk romanlarının arasında ortada bir yerde.Normal bad boy klişelerinin dışında çünkü Jack Henry çok tatlı bir adam.Özellikle annesiyle olan diyalogları çok hoşuma gitti.Otuz yaşında bir adamın annesinin kuzusu gibi davranması çok tatlıydı bence.Çok fazla aşk romanı okumuş bir insan olarak gerçekten hoşuma gitti.Ama çok fazla olay yoktu.Daha aksiyonlu olmasını isterdim.Jack Henry sonunda akıllanıyor ama çok geç oluyor.Bakalım sonunda neler olacak?Diğer kitaplarda göreceğiz.
Neredeyse bir yabancı olan bu adam bana rahatlık veriyor ve ruhumu ona açmamı kolaylaştırıyordu.Kendime bunun nasıl mümkün olduğunu sorarken,cevabı buldum.Lachlan'layken kalbimi korumam gerekmiyordu.Onunla güvendeydi.Ve bu çok güzeldi.