...seni aşağıya, varlığın en aşağı derinliğine, Boyutsuzluğun Derin Uçurumuna, yani Noktaülke krallığına götürüyorum.
"Şuradaki sefil yaratığa bak. Bu Nokta, bizler gibi, ama Boyutsuzluğun uçurumuyla sinirli bir varlıktır. O, kendi kendinin Dünyası, kendi kendinin Evrenidir; kendisinden başka hiçbir şeyi algılayamaz; hiç görmediği için ne Uzunluğu, ne Genişliği, ne de Yüksekliği bilir; İki sayıdan bile haberi yoktur; Çoğulla ilgili hiçbir düşüncesi yoktur; Kendi kendisinin tek varlığı ve her şeyi olduğu için gerçekte hiçbir şeydir. Yine de kendinden ne kadar hoşnut olduğuna bir bak ve şunu bil ki kendinden hoşnutluk iğrençlik ve bilgisizliktir, gözünü yukarı dikmek körü körüne ve acizane mutlu olmaktan iyidir."
ANADOLU'MDA KAZA
Klasik direksiyon tutuşu gibi, bu taze sevmeler; tedirgin, utangaç...
Hiç bırakmamak adına tutuşturmalı, direksiyon simidine...
Bilen biliyor artık; simitler her zamanki yerine, acizane...
Sert viraj dönüşlerindeki manevralar, dıştan içe çevrimli...
Manevralar acemice, tereddütler inişli çıkışlı,
Yol rampa, yokuş mu yokuş; 4x4 takviye vites mi gerekli?...
Lakin araba hususi, Anadol...
Bal renginde, kırmızı eğilimli...
Direksiyondaki; sol içerisinde sağ olanı, yaşatma meyilli...
Bu arada,
Acemi aşıklara suni teneffüs mü gerekli?
Her defasında ama her defasında;
Sağa dönüş yapma yasağı ihlâl sonrasında; bir jandarma noktasına,
Savruk, devrik, feci kaza feci...
Kazalar geliyorum demez, zira...
Çıkıştı jandarma azarla-sitem arasında;
Acemi aşıklar hayrola?
Yoğun trafik, bozuk düzen içerisindeki klasik direksiyon eğitimi;
Acemice,
Çok ama çok acemi...
Yazık oldu Anadol 'a,
Anadolu'mda yarınlara...
N.K.(Feryad-ı naz)
Yazar : Nuh KARAASLAN
Kapak: Ferhat Çınar
İç Tasarım: Mehmet Emre Çelik
Genel Yayın Yönetmeni : Eylem Okumuş
Editör : Aslıhan Nuşen Çelik
&
Feryad-ı naz uzun soluklu hikâyemsi anlatımdaki şiirlerle,
Kimi zamanda kısa ve serbest ölçüdeki şiirlerle, aşkı irdelemiştir.
Aşkın yanı sıra; yalnızlığı, hasreti...
Doğayı sonra, yaşama
Kitabı bitirdikten sonra şunu hissettim ki, Peygamber sevdalılarını okuyunca kendim adına hüzünlendim. Peygamberimiz'e olan sevgimi sorgulamama vesile oldu bu kitap.
Talha Uğurluel o kadar güzel anlatmış ki, kendimi anlatılan mekan ve zamanda hissettim. Herkes o mübarek topraklara gitmek ister elbet ama kitabı okuyunca gönülden samimiyetle hayallerime girecek kadar gitmek istedim. Ve bence gitmeden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Peygamber Efendimiz'i (sav) bukadar güzel anlatıp gönüllerde merakını ve sevgisini uyandırdığı için bu ahirzamanda, Rabbim'in yazarı dünya ve ukbada özel olarak lütüflandıracağını düşünüyorum acizane..
Bu mübarek Ramazan günlerinde aşka şevke vesile olacağını düşünerek gönülden tavsiye ediyorum:)
Atatürk'ün yurt dışından getirtip tercüme ettirerek okuduğu kitaplardan bir tanesi. Bildiğim kadarıyla kitabın bazı yerlerine de yazara katılmadığını gösteren notlar almış ki acizane ben de aynısını yaptım.
Öncelikle 1933'de yazılmış bir kitapta bu kadar bilgi bulacağımı zannetmiyordum.
James Churchward asker, balık ve maden bilimcisi olmasının
hush hush serisinin ilk kitabı olan fısıltı ilk başlar da sıkıcı gelmesine rağmen sonrasında sizi tam bir serüvene ya da bir Hollywood filmleri gibi içine çekiyor ve kitabı hiç bırakmadan adeta bir büyüye kapılmış gibi okuyorsunuz. Bu sebeple yazar Becca Fıtzpatrıck 'e bu değerli eseri yazıp bizim gibi acizane okurlara sunduğu için teşekkürlerimi sunarım.
Eğer Aşk romanı okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Kelimelerin bile tarife yetmediği bu kitabı acizane ve mahzur kelime hazinemden çıkan 'müthiş' kelimesi ile ancak açıklıyorum. Bu açıklamam dan dolayı kitabın yazarına özrümü beyan ediyorum .
insanın içinde zıt kutuplarda cereyan eden iç seslerin kavgalarını anlatıyor. ve çalışan kadının kariyer mi annelik mi seçiminin girdabını öne seriyor.
arada din felsefesi yapmış yazar bazıları çok güzel olmasına rağmen bazıları bilgisizlikten kaynaklanan insanı uçuruma götüren cinsten..
birde acizane şunu söylemek istiyorum yazar demiş ki; 'dünyaya gelmişiz eser bırakmadan gidilir mi' buna benzer bir cümle ..hodri meydan hep yazmak çoluk çocuk yapmamak sadece eser bırakmak adına çalışıp didinmek istiyor. fakat en güzel eser bu dünyadan giderken; buram buram senin ellerinde filizlenmiş bir insan bırakmak.. bundan ala eser mi olur ?
Rabbin en büyük mucizesi, en büyük hediyesi..
Siyah SütElif Şafak · Doğan Kitap · 20189,7bin okunma
Güzel bir dua..
Ey istediğini istediğine istediği anda veren ve istediği anda alma kutretine sahip olan yüce ALLAH’ım,
Ey dualara icabet eden, bize şahdamarımızdan daha yakın olan, esirgeyen, bağışlayan, lütfeden ALLAH’ım.
Ey yerleri ve gökleri yaratan, gizli ve açık her şeyi hakkıyla bilen, mülkün ve saltanatın ve bütün varlıkların sahibi,
Bir Osmanlı efendisi hoşlandığı bir Osmanlı hatununun karşısına,evlilik teklif etmek için geçer ve der ki;
"Ey dilberi rana!Ey tesadüf-ü müstesna!O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım.Niyetim acizane-i taciz etmek değildir.Bilakis efkar-i umurniyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet,zevc-i izdivacınıza talibim"
hatun hemen cevaplar;
"O mahrem suratınıza bir sille-i Osmaniye nakşedersem,sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz"
Bugün bende acizane bir soru sormak istiyorum...
Sizce basılı kitaptan mı okumak daha güzeldir, yoksa e-book tan mı ?
Hangisini tercih edersiniz ? Neden?