Şimdi bakıyoruz On İki Ada’nın idaresine. İtalyanlar öbürkülerden çok daha yumuşak oldukları halde idareyi beceremiyorlar. İki cemaat onlara karşı adeta kenetleniyor ve On İki Ada Rumları İtalyanlara karşı, Türkiye Cumhuriyeti’ne istihbarat hizmetinde bulunuyorlar.
"Rauf Denktaş, ben tanıdım tanıyalı bilgisiz insanların "Kıbrıs Türkleri, Ada Rumları ile bağımsızlık için birlikte hareket edeceklerine İngilizlerin yanında yer aldılar" diye yaptıkları çıkışla alay ederdi. Oysa dünyanın diğer yerlerindeki benzer durumlardaki azınlıklar arasında ortaya çıkan çatışmalar, bu kolayca konuşan insanları hizaya getirmeliydi...'
Reklam
Osmanlı'nın içinde bulunduğu zor şartları fırsat bilen İngilizler, Ada'nın nüfus yapısını değiştirmeye çalıştılar. Nasıl Filistin'e dünyanın çeşitli yerlerinden Beni İsrail ırkına mensup insanları belli amaçları gerçekleştirmek için getirip topladılarsa, Kıbrıs adasına da dünyanın çeşitli yerlerinden Rumları getirdiler. Bu durumdan yüz bulan Ada'daki Rumlar, belli bir çoğunluğa eriştikten sonra bilindiği gibi, sürekli olarak oradaki Türk soydaşlarımıza, müslümanlara her türlü zulmü reva gördüler. Huzursuzluk çıkarıp katliamlar yaptılar
son^
"İstanbul bir kilitti. Onu -paslanmaktan kurtarmak için- Osmanlı anahtarı açtı. Ve açar açmaz da, Osmanlı'ya bütün dünya ticaretinin kapıları ardına kadar dayandı. Bir darbede, Tuna ile Fırat Dicle arasında uzanan destanlaşmış yüce bezirgan ülkesi, Osmanlı'nın avucu içine girip, nisbi asayişine kavuştu. Ada Rumları, kendiliklerinden Osmanlıyı çağırdılar."
Sayfa 33 - Sosyal İnsan - VII - Dünya Ticaretinin Açılışı
Söyleşinin devamı...
Dörtlemenin ikinci kitabı Karıncanın Su İçtiği Yer'i yayımladınız. Romanın adının bir öyküsü var, anlatır mısınız? -Bir Ada Hikayesi dörtlemesinin ikinci kitabı Karıncanın Su İçtiği Yer'i bitirdim. Bir takım sebeplerden dolayı bu kitabın yayımlanması altı yıl sürdü. Yalnız bu altı yılda dörtlemenin üçüncü kitabı Tanyeri Horozları'nı da bitirdim. O
Trabzon Çölmekçi/Çömlekçi Mahallesi
‘’MAHALLE-İ DAFNUNDA: Dört Tahrir Defterinde de rastlanan bu ada 1523 Defterinden başlayarak mahalle-i Dafnunda nam-ı diğer çölmekçi olarak geçmektedir. Rumca daphnous (Türkçe defne de bu kelimeden çıkmıştır) kelimesinin bir hali olan Dafnunda şehrin doğu varoşlarında deniz kenarında eskiden kurulmuş bir kesiminin adıydı. Yirminci yüzyıl başlarına kadar bölge Rumları tarafından Daphnous adı bilinmekle birlikte, bu bölgenin bilinen adı Çömlekçi mahallesi olmuştur. Çömlekçi hala şehrin bir mahallesi olduğu için Dafnunda'yı da kesinlikle şehrin doğu varoşlarında deniz kıyısına yerleştirebiliriz.’’ (s. 38-39)
Boğaziçi ÜniversitesiKitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.