Ebû Hanîfe'nin Halife'nin vasıfları ile ilgili görüşleri: Halife'nin âdil bir kimse olması gerekir; zâlim ve fâsık olan bir kimse, halife, kadı, vali, müftü veya hakem olamaz. Böyle
Kur'an'ın bütün bu hitap tarzlarında erkeğin kadına öncelenmesi, kuşkusuz Arap dilinin sentaktik ve morfolojik yapısından kaynaklanmaktadır. Dilin (lisan) insan ve toplumun hayat
"Hürriyeti âdâb-ı şeriatla takyîd ediniz. Zira câhil efrad ve avam-ı nas kayıtsız hür olsa, şartsız tam serbest olsa, sefih ve itaatsiz olur. Adalet namazında kıbleniz dört mezhep olsun. Ta ki
Yüksek İstiklal Adliyesi Heyetinize son maruzatımdır. Yöremizin halkı ilim ve fennin yeniliklerinden nasibini almadıkları için akaid, fıkıh ve hadisten hariç bir şey bilmezler. Bu sıralarda
BEDİÜZZAMAN KİMDİR VE RİSALE-İ NUR NASIL BİR TEFSÎRDİR?
«Bediüzzaman büyük bir İslâm âlimi ve bu asrın müceddididir. Bediüzzaman, bir âlim olarak İslâm dünyasında ve Türkiye dışında tüm dünyada
"Ey Hükümdar! Devlet ancak Şeriati uy-
makla, Allah'a itaat etmekle ve onun emir ve yasaklarina göre hareket etmekle kuvvet bulup yücelir. Şeriat devlet ile devlet, (kendi) işlerini
görecek kişiler ile ve bu kişiler de mal (para) ile ayakta durur. Mal sahibi olmak kalkınmak, kalkınmak da adaletle mümkün olur. Adalet ise insanların arasina dikilmiş bir terazidir (İnsanların arasında kurulmuş
dengedir). Bu teraziyi Rab dikmistir ve onu ayakta tutacak bir görevli tayin etmistir. Iste bu görevli hükümdardir."