Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Maliye bakanı Kemal Unakıtan'dı. "Satamaz diyorlar, babalar gibi satarım" diyordu. 2003'te dış borcumuz 130 milyar dolardı. Elde avuçta ne varsa babalar gibi satacaktık... 2023'te dış borcumuz 500 milyar doları geçecekti. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin "kalkınması" işte bu olacaktı.
Sayfa 16 - SiaKitabı okuyor
At koşar, baht kazanır’dı. Bu ülkede adalet bekleyen, nah kazanırdı!
Sayfa 246
Reklam
kapısındaki hukuk sembolü heykel değiştirilmişti, gözü bağlı adalet tanrıçası Themis kaldırılmış, onun yerine gözleri açık, şalvarlı, gerdanlıklı bir Anadolu kızının heykeli konulmuştu. Tarafsız kalsın diye, adaletinin terazisi şaşmasın diye gözü bağlı olan hukuk, "açıkgöz" hukuka dönüşmüştü!!
Sayfa 119Kitabı okudu
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin " kalkınması " işte bu olacaktı.
şehriban
37 yaşında. Evli, beş çocuk anası. Müşfik bir kocası, evlatlarının üzerine bina ettiği huzurlu bir yuvası vardı. Geçen sene, ağustos. Altı maganda, aralarındaki husumet nedeniyle taşlı-sopalı kavga ederken, eller bellere atıldı, tabancalar patladı. Adres sormayan kurşunlardan biri, tesadüfen oradan geçmekte olan ve hadiseyle hiç alakası olmayan Şehriban'ın beline saplandı. Felç etti. Ama öyle böyle değil... Parmağını bile kıpırdatamıyor. Çakıldı yatağa. Yakalandı vuran. Yargılandı. Ve, sadece yedi ay sonra bırakıldı. Bir ömre karşılık, yedi ay. İsyan etti Şehriban'ın kocası. Gitti adliyenin önüne... "Adalet istiyorum" diye bağırdı. "Adalet bulmak için dağa mı çıkalım" diye haykırdı. E ayıp tabii. Suç hatta. Gözaltına alındı hemen. Terörle Mücadele Şubesi tarafından. Bana sorarsanız, sadece kocasını değil, Şehriban'ı da içeri tıkmak lazım... Hem kurşuna belini uzatarak, yatağında müebbete mahkum etti kendini, hem de devletimizi zor durumda bıraktı. Şehriban maalesef kurtarılamadı, bu vaziyette bir sene dayanabildi, vefat etti. Eşinden sonra, çocukları Hasan ve Kemal de gözaltına alındı, "yargı organlarını aşağılamak ve polise direnmek" suçlarından, haklarında iki sene hapis istemiyle dava açıldı. Maganda yedi ayda yırttı... Şehriban'ın oğullarını tam yedi sene mahkeme mahkeme süründürdüler.
Sayfa 181 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU
1886'da İzmir Ödemiş'te dünyaya geldi, Mekteb-i Mülkiye'yi bitirdi, Cenevre Siyasi İlimler Akademisi'ni bitirdi, İzmir işgal edilince yurda döndü, milli mücadeleye katıldı , Ege dağlarında efelerle birlikte omuz omuza vuruştu, İzmir mebusu oldu, milli eğitim bakanlığı, maliye bakanlığı, adalet bakanlığı, dışişleri bakanlığı yaptı, başbakan oldu, TBMM başkanlığı yaptı. 1934-50 arasında Fenerbahçe başkanlığı yaptı . 1953'te vefat etti, Zincirlikuyu'da toprağa verildi. Fenerbahçe kulübü, 1998'de Fenerbahçe stadının ismini Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı olarak değiştirdi.
Sayfa 113 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Reklam
At koşar, baht kazanırdı. Bu ülkede adalet bekleyen nah kazanırdı!
Aslına bakarsanız, DİSK’ten başka Taksim’e çıkmaya niyeti olan sendika yoktu. Türk-İş, KESK, Hak-İş, Memur-Sen gibi sendikaların başkanları, zaten hükümetin “akil insanları”ndandı. Hükümetin çıkarları için faaliyet gösteren sendikalar, işçinin çıkarları için faaliyet gösterebilir miydi? Taksim’e yaklaşana verdiler biber gazını, verdiler biber gazını… Hükümetin adeta “yeniçeri”si haline gelen polis, öldüresiye vuruyordu. 17 yaşındaki lise öğrencisi Dilan ile ataması yapılmayan öğretmenlerden Meral Dönmez’in kafasına biber gazı kapsülü fırlatıldı, ikisi de komaya girdi. İstanbul Valisi Avni Mutlu, beyin ameliyatı geçiren Dilan için “Masum değildir, marjinaldir, radikal mensuptur” dedi. Halbuki, adalet arayan bir işçinin kızıydı. Babası 12 senedir çalıştığı tekstil firmasından çıkarılmış, mahkemede kazanmış olmasına rağmen 23 bin liralık tazminatı ödenmemişti. Dilan da, babası ve babası gibi işçilerin sesini duyurmak için Taksim’e gelmeye çalışmıştı. Valinin “marjinal” dediği, buydu.
At koşar, baht kazanırdı. Bu ülkede adalet bekleyen, nah kazanırdı!
Sayfa 246Kitabı okudu
Kaderin cilvesi mi desek, yoksa, bak sen şu tatlı tesadüfe mi desek, aynı gün… Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Silivri Cezaevi’nin Mart ayında “hizmete gireceğini” açıkladı! Ki, o Adalet Bakanı’nın eşi Saniye Hanım’a, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde, o Silivri’ye tıkılacak olan Profesör Mehmet Haberal tarafından böbrek nakli yapılmıştı.
Reklam
### Adalet güzeldir. Adalet yöneticide olursa daha güzeldir.
196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.