Adaletin İkamesi ve Siyaset
"Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutun ve kendiniz, ana-babanız ve yakın akrabanız aleyhine de olsa, yalnız Allah için şahitlik eden kimseler olun..." - Nisa Suresi, 135. Ayet
Seçimin Düşündürdükleri
Kesin olmayan sonuçlara göre Ak Parti 22 yıl aradan sonra Türkiye genelinde ikinci parti konumuna düştü. Yazıma öncelikle kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de liyakat ve adaletle ilgili ayetleri okuyarak başlayalım. “Muhakkak ki Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emretmektedir.
Reklam
Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun.
Sayfa 35 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Diyanetin bugünkü hutbesi şu ayet üzerine idi: “Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutun, adil şahitler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi asla adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun; bu, takvaya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide:8) Hutbeyi dinleyince nedense mecliste konuşmasını yapıp “Size Allah’ın gadabı gelecektir” dedikten sonra düşüp kalan çok geçmeden de vefat eden Rahmetli Hasan Bitmez’i hatırladım. KUR’AN’DAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR VESSELAM…
"Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun..." (Nisa Suresi, 135)
Adalet
“Ey iman edenler! Var gücünüzle hakkı ayakta tutun, şahitlikte kılı kırk yarar derecede dikkatli davranın, adaleti tam temsil edin. Bir topluluğa karşı öfkeniz sakın sizi adaletsizliğe itmesin. Daima âdil davranın; çünkü takvaya en uygun olan odur.” (Maide:8)
Reklam
Müminler arzularına (heva) kapılıp adaletten sapmamalıdır. Herhangi bir kin ve düşmanlık yüzünden adalet çiğnenemez. Bu sebeple Kur'ân'da, baştan beri Müslümanlara her türlü düşmanlığı yapan Müşriklere karşı da adaletli davranılması şöyle emredilmektedir: "... Mescid-i Haram'a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin, sakın aşırı gitmenize sebep olmasın. İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın cezası çetindir. (Mâide 5/2)Ayete göre Müminler, en güçlü oldukları sırada bile zalim düşmanlarına karşı adaletten ayrılmamalıdırlar. Müslümanlar Mescid-i Haram'a girmelerini önledikleri için Kureyş'e karşı bir kızgınlık duymaktaydılar. Ancak ayette Müslümanlar, Allah'ın koyduğu kuralları çiğnememeleri konusunda kesin bir dille uyarılmaktadır. Aksine onlar, her durumda Allah'ın açık emri olan adaletin gerçekleşmesi için yardımlaşmalıdırlar. Daha sonra gelen şu ayet de Resulullah'ı öldürmek isteyen Hayber Yahudilerine karşı adaleti emretmektedir: "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun, bu, takvaya daha uygundur. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Mâide 5/8)Görüldüğü gibi, bu denli büyük bir suç karşısında bile Müslümanlar, öfkelerine yenilmemeleri ve adaleti yerine getirmeleri konusunda uyarılırlar. Kur'ân'da adalet duyguların etkisinde kalınmadan herkese karşı yerine getirilmesi gereken bir ilkedir.
Gerçekten Osmanlı toplumunu biçimlendiren, düzenleyen İslâm düşüncesidir. Hele devlete yön veren İslâmlığın ilkeleridir. Bunun sebebi, önce de belirtildiği gibi, İslâmiyette dinî liderliğin ve devlet başkanlığının tek kişide toplanmış olmasıdır. Kuruluş döneminde Osmanlı Devleti, İslâmiyetin hükümleri ışığında oluşmuş, hukukun ilkeleri fıkıhtan çıkarılmıştır. Aslında İslâmiyetin ilkeleri, kötüye kullanılmadığı sürece, insanların daha adaletli bir düzende yaşamalarına yol açmıştır. Kur'an'da üstünde durulan en önemli konu adalettir: «Şüphe yok ki Allah size ema netleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.» «Ey insanlar adaleti titizlikle ayakta tutun.» «Hiç o (hayır getirmiyen kimse) adaletle emreden ve kendisi dosdoğru bir yol üzerinde bulunan kişi ile bir olur mu?» Hz. Muhammed de, «Adil sultanın adaletle geçen bir günlük ömrü, 60 yıllık devamlı nafile ibadetten daha faziletlidir.» ve «Allah'a en yakın olan ve onun en çok dostu bulunan kimse âdil önder olan kimsedir» demiştir. İşte bu temel ilke toplumsal yaşayışın düzenli işlemesinde, 17. yüzyıla kadar ana etken olmuştur. Ama bunların hepsinin üstündeki temel ilke şudur: Topraklar Allah'ındır, Allah adına da padişahın.
Kuran'dan Ayetler - 89 (Nisa Suresi)
﴾135﴿ Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun. (İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın. Eğer adaletten sapar veya üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
GELİR ADALET(SİZLİĞ)İ İşçi, memur, esnaf, tüccar, öğretmen, hakim, doktor, asker, milletvekili, bürokrat, iş adamı, müdür, patron… kim daha çok çalışıyor? Kim daha fazla maaşı hak ediyor? . Masa başında emir veren neden daha fazla maaş alıyor? . Niçin pilot ve cerrahlar, bürokratlar yüzlerce bin lira aylık maaş alır? . Çünkü onlar dirsek çürüttü
Reklam
"Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp hevanıza(tutkularınıza) uymayın. Eğer dilinizi eğip büker(sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır." [Nisa Suresi 135]
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.