Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlardan sakınma, açıksözlü ol! Sakınmak, zayıfın silahıdır. Güçlülerin korkacak bir şeyleri yoktur. Kurtlardan kaçar gibi insandan kaçmakla onu adam edemezsin. Onun için her zaman açıksözlü ol
".....Gerçi milli hareket başının Ankara'da ne kadar sade yaşadığını biliyordu.Fakat, bu sadeliğin derecesini kendi gözleriyle ölçerken bir mucize karşısında gibi hayret ve heyecana düşmüştü.Ne! Bütün dünyanın kendisinden bahsettiği Adam, bu kayaların dibindeki taştan kulübede mi oturuyor? Genç kadının gözleri önünde, Londra'da Westminster Sarayı'nın Paris'te Elysée'nin, Washington'da Whitehouse'un resimlerde gördüğü muazzam ve muhteşem silüetleri tecessüm etti.Bunların yaldızlı tavanları altında, belki şu dakikada, şu kulübede oturanın adı söyleniyordu.Bu kulübenin sahibi mi?Mustafa Kemal Paşa şüphesiz o bile değildi.
Reklam
• ANNELER ve KUDÜSLER | Nuri Pakdil •
Tûr Dağı'nı yaşa Ki bilesin nerde Kudüs Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum Ayarlanmadan Kudüs'e Boşuna vakit geçirirsin Buz tutar Gözün görmez olur Gel Anne ol Çünkü anne Bir çocuktan bir Kudüs yapar Adam baba olunca İçinde bir Kudüs canlanır Yürü kardeşim Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.
Sayfa 9
“Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?”
Yaşını tahmin etmek imkansız gibiydi. Cenevre’nin en yaşlıları bile, Zacharius Usta’nın zayıf ve sivri başının ne zamandan beridir omuzlarının üstünde titreyip durduğunu, onu ilk defa hangi gün, uzun beyaz saçlarını rüzgâra salarak şehrin sokaklarında yürürken gördüklerini söyleyemezlerdi. Bu adam yaşamıyordu. Duvar saatlerinin sarkaçları gibi, bir o yana bir bu yana sallanıyordu.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyacak
Yaşadığınızı hiçbir zaman dövüş kulübünde olduğu gibi hissetmezsiniz. Sizi seyreden onca kişinin ortasında, oradaki tek ışığın altında, öbür çocukla karşı karşıya olduğunuz zaman. Dövüş kulübünde önemli olan, dövüşten yenik ya da galip çıkmak değildir. Dövüş kulübüne ilk kez gelmiş birine bakın, kıçı beyaz bir somun ekmek gibidir. Aynı adama burada altı ay sonra rastladığınızda, vücudu tahtadan oyulmuşa dönmüştür. Her şeyin altından kalkabileceğine emindir bu adam.
Sayfa 55 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kimi zaman bir kadın gibi deliriyor kötü şeyler yapıyorsa bu başka türlü olamadığı içindi. Bir kadın nasıl etkileniyorsa aydan, denizde öyle etkileniyor diye düşündü .
“Bir insana, hiç kimseyle olmadığımız gibi bağlı olmak için, yan yana olmamız gerekmez.”
Wertheimer ile münâsebetim burada başlıyor.
Wertheimer mutsuz bir insan olarak dünyaya getirilmişti, bunu biliyordu, ama tüm öteki mutsuz insanlar gibi de mutsuz olmak zorunda olduğunu kabullenmek istemiyordu, kendisinin inandığı ve başkalarının inanmadığı biçimde, bu onu depresyona sokuyor ve bir daha düş kırıklığından kurtulamıyordu.
Ahvalimiz..
"Rüya gibi bir geçmişle, kâbus gibi bugün arasında kısılıp kaldım"
Reklam
Ben, felaket içindeki her adam gibi kolay inanır olmuştum. Beraat edeceksin diye verdiği teminatı dinliyor ve ümitlere düşüyordum.
Türk kozmogonisini Altay Türklerinde görüyoruz. Bunlara göre, hiçbir şey yokken, yalnız iki mevcut vardı : Kara Han ile Su. Kara Han'dan başka gören, Su’dan başka görünen yoktu. Su, ezelden beri dalgalanan bîr kaos mesabesinde idi; bir ummân, bir sevâd idi. Kara Han, bir ilm-i ezelî, bir kenz-i mahfî hükmünde idi. Kara Han, nihayet
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.