Tarihimizi adam akıllı bilmiyoruz bizden başka hangi millet geçmişini kötülüyor kambur yapıyor sırtına.. Bizim ecdadimiz geçtiği üzüm tarlasından bir salkım üzüm alsa yerine altın asan bir ecdatti. Altın tabaklarda değil toprak taslarda yemek yerdi. Bir kral Arthurlari var Avrupanın ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor ama gerçeğini değil hayal ettiklerini..
Bir şeyi ne denli az anlarsan, o denli çok saygı gösteriyor, onun karşısında boyun eğiyorsun. Hitler’i Nietzsche’den, Napolyon’u da Pestalozzi’den daha iyi tanıyorsun. Sana göre bir kral, Sigmund Freud’dan daha önemlidir. Senin gibilere kişisel özgürlük değil ulusal özgürlük vaat ediyorlar. Özgüven değil devlete saygı, kişisel büyüklük değil ulusal büyüklük vaat ediyorlar. Bu yüzdendir ki, kendi mutluluğunu aydınlıktan ürken bir gece hırsızı gibi çalıyorsun. “Susturun bu adamı yabancı uyruklu o!” diyorsun. Bırak bu sözleri küçük adam! Anadan doğma bir göçmensin sen. Bu dünyaya bir rastlantı sonucu gelmişsin ve geldiğin gibi, sessizce gideceksin. Neden bağırıyorsun böyle biliyor musun? Korkuyorsun da ondan!”
Reklam
Hastalık, yaşlılık ve ölümü hiç görmemiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç, mutlu prens Sakya-Muni, bir gezinti sırasında görünüşü perişan, dişleri dökülmüş, salyaları akan bir ihtiyara rastlar. O zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens, şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu, adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale
Kral! Ben onu, politikada cinayet olmadığını anlayacak kadar filozof sanırdım. Politikada, sevgili oğlum, benim kadar siz de bilirsiniz ki insanlar yoktur, düşünceler vardır; duygular yoktur, çıkarlar vardır; politikada bir adam öldürülmez, bir engel ortadan kaldırılır, işte hepsi bu.
287 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir başmüfettiş Battle romanı. Anthony Cade adında bir adam Afrika'da bir arkadaşının görevini üstlenir ve Herzoslovakya'da meşhur bir kontun günlüğünü İngiltere'de bir yayınevine götürmek için yola çıkar. Ancak İngiltere'de peşine bazı adamlar düşer. Bu arada elinde olan bazı mektuplar sebebiyle bir garson ile kavga eder. Ancak sonra garson mektupların sahibi olduğu düşünülen Virginia adlı bir kadının evinde ölü bulunur. Bacalar adındaki köşke gitmeleri gerekmektedir. Ancak gece köşkte kral olması beklenen Herzoslovakya prensi Michael öldürülür. Kral Victor adlı bir hırsızın çaldığı meşhur bir mücevher Bacalar köşkündedir ve Anthony ile Battle hem hırsızı hem de katili bulmak için çalışacaktır. Katil kimdir ve köşkteki insanlar gerçekten göründükleri gibi midir? Tek kelime ile mükemmel bir roman.
Köşkteki Esrar
Köşkteki EsrarAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20221,744 okunma
Krallığa gereksinim duymayan bir kral kadar görkemli
Reklam
One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,2bin okunma
"Bütün buraya mı?" diye sordu Dinokrates. "Bütün buraya," dedi Kral. "Hemen yarın, seherin ilk ışıklarıyla çalışmaya başlamanı istiyorum. Ben bir yolculuğa çıkmak zorundayım, döndüğümde evlerin yükselmeye, yolların taşlarının dizilmeye, limanın rıhtımlarının yapılmaya başlandığını görmek isterim." "Elimden geleni yapacağım, efendim. Peki, bana kim para verecek?" "Genel Sekreterim Eumenes verir." Sonra bu tuhaf mimarı, ıssız ovanın ortasında elinde topuzu, belinde aslan postuyla ardında bırakıp çadıra dönmek üzere arkasını döndü. "Kolay gelsin!" diye seslendi. Kral şölene ve arkadaşlarına katılmadan, "Son bir şey efendim," diye atıldı adam. "Kentin adı ne olacak?" "İskenderiye. İskenderiye dünyanın en güzel kenti olacak."
Sayfa 352Kitabı okudu
Ansızın eşeğinin küfelerine gübre yüklenmiş bir adamla karşılaştılar. Bahçıvanı her bir bitkinin altına teker teker gübre dökerken seyrettiler; adamın işini müthiş bir sevgi ve özenle yaptığı gözden kaçmıyordu. Çevirmen sözlerini sürdürerek, "Pers valisine karşı ayaklanma olduğu zaman isyancılar bu bahçeyi ateşe vermeye karar verdiler, "dedi. "Ama bu adam kendini parmaklıklı kapının önüne atıp böyle bir suç işlemek istiyorlarsa, ellerini önce onun kanıyla kirletmelerini gerektiğini söyledi." "Kral o olacak," dedi Ephestione. "Bir bahçıvan mı?" diye sordu şaşkınlıkla çevirmen. "Evet. Kendisinin bile olmayan bir bahçenin bitkilerini kurtarmak için ölmeye hazır olan bir adam, halkını korumak ve kentini onurla, geliştirmek için kimbilir neler yapar?"
Reklam
"Neden söz ediyorsun?" Adam fenerini suyun kaynadığı kayanın duvarcığına yaklaştırarak Kral'ın bilmediği harflerle kazılmış bir yazıyı aydınlattı. "Şundan söz ediyorum," dedi yazıyı göstererek. "Peki sen okumayı biliyor musun?" Kahinin sesi tuhaflaştı, sanki boğazından bir başkasının sesi çıkmaya başlamıştı: Asya'nın efendisi geliyor, Gözlerinde hem gündüzü, Hem geceyi taşıyan adam.
180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İpucu içerir. Fakat bana sorarsanız pek de sürpriz kaçıracak gibi gözükmüyorlar. :) Bir Gencin Dramı, 5 farklı hikayeden oluşuyor. Birbirinden farklı 5 ayrı konunun, anlatılmak amacıyla yazıldığı bir kitap. İçerisindeki hikayeler oldukça basitleştirilmiş. Akıcı bir yazımla iki gün gibi bir sürede okudum. Fakat her ne kadar basitleştirilse de
Bir Gencin Dramı
Bir Gencin DramıLev Tolstoy · Araf Yayınları · 20122,438 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.