Adam, Otel ve Yaşlı Resepsiyoncu
"Size şehir adına hoşgeldiniz! diyorum. Umarım çok mücadeleci değilsinizdir de insanlara çabucak uyar, rahat edersiniz. Fakat bunu kısa zamanda becereceğinizi görüyorum. Bavulunuzun küçüklüğünden otele girişinize kadar birçok şey sizin anlayışlı ve fazla zorluk çıkarmayan biri olduğunuzu ele veriyor. Belki de bunu, yaptığınız sık yolculuklar sayesinde edinmişsinizdir. Bu durumda siz de biliyor olmalısınız ki, şehir denen şey canlı mahlukat sınıfına girer. Bütün canlılarda olduğu gibi, bir beden olarak hareket eder. Bu öyle hassas öyle dikkatli bir bedendir ki, hani belki bundan haberiniz yoktur, bünyesine alacağı herşeyle tek tek ilgilenir, uymayanı da anında kusar. Ama ona ait en azından bir molekülü de biryerlerine karıştırır ki, hani aşı gibi, gelen bir daha gelirse birbirlerini tanımazlık etmesinler. Bu yüzden, tıpkı insan bedenlerine olduğu gibi şehirlere de en az iki kez gitmek lazımdır ki gerçek bir tanışma ve yakınlaşma olsun, birbirlerine gerektiği gibi davransınlar... Hah! Tabii ki, görüşmelerin çokluğuna rağmen o yolun aşılamadığı haller de olur. Yani şu malum gelenle, hep orada duran birbirlerine pek alışamazlar. O zaman şehir, geleni bir daha içine almayacak şekilde bedeninden atar ve bir daha da tanımazdan gelir. "
Sayfa 12 - Everest YayınlarıKitabı okudu