Oğuz ATAY bu defteri 25 Nisan 1970 tarihinde satın alırken hayata ve insanlara karşı nasıl bir kırgınlık içindeyse günlük tutmaktan başka çaresi kalmamış. Yazdığı eserleri tam olarak anlamadık ve ona sonunda bunu da yaptık. Günlüklerinde Oğuz ATAY'ın gerçek bir entelektüel kişilik olduğunu hayata karşı kimsenin anlayamadığı bir penceresi olduğunu görüyoruz. Tuttuğu günlüklerde eserindeki mesajlar, düşünceler ve anlatmak istediklerini yazmış. Eserin yazım süreçleri eserleri kadar okunası, onu anlamak için kitaplarını okumadan önce günlükler okunabilir bu eserlerini anlamak yolunda okuyucuya yardımcı olacaktır, ama spoiler içerebilir. Ama bu problem değil çünkü Oğuz ATAY'ın eserleri olay örgüsü yerine insan düşüncelerini, duygularını içsel yolculuk, hissiyat olarak ön plana çıkıyor. Kitap içeriğinde bir de yazara ve ailesine ait bir kaç fotoğraflık bir albüm var. Peki bu adam ne yapsın? Benim yaptığım gibi yıllarca hiç yaşamasın mı? Bu incelemeyi bugün yazdım, hemen sevinmeyin Oğuz ATAY daha ölmedi. O bir kitap değildi çünkü öldükten sonra kimse onu okuyamazdı. Yaşarken anlaşılmaya mecburdu. Şimdi insanlar onu okuyor, ama okuduğumuz halde anlayamıyoruz. O kendi iç dünyasına döndü, orada hayal kırıklıklarına yer yok.
18 Haziran 2023, Pazar.