Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CjVq5rjN0uV
Nasıl yani? Kahve fotoğrafı olmadan bir Kürk Mantolu Madonna kitabı yorumu mu? Olacak iş değil...
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına bir noktaya kadar yazılan her
‘’Kıyıya vuran her dalga ardındaki dalgaya onun son olmadığını söyler,
Ve her kumarbaz bilir, kaybetmektir orada olmalarının asıl sebebi.’’ — U2 - Every Breaking Wave
Kemerlerinizi bağlayın, istikamet Roulettenbourg!
Bu kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki… Ezel dizisine bile konuk olmuş bir kitap
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Beni ağlattın Raif Efendi.. Herkes statü içerisinde Hanım/ Bey diye dillendirilirken sen hep Raif Efendi olarak kalmıştın.. Zaten öyle de kalmalıydın Raif Efendi. Kimseyle konuşamayacağına o kadar ikna olmuştu ki bir deftere anlattı tüm ruhunu, benliğini ve kayboluşunu.. Yalnızca bir not defteriyle yaşayabilen, nefes alabilen bir adamdır
⋆⋆
⋆ Kısa bir inceleme yapacak olursam:
Kitap, yetimhanede büyümüş hayata bakış açısıyla dikkat çeken Nuh Tufan ile başlamaktadır.
Kendisi Albino olan zeki ve ağzı iyi laf yapan bir karakterdir. Lise döneminden yakın arkadaşı İbrahim Kurban, zengin bir aile çocuğu ama biraz içe kapanık takılan farklı ilgi alanları olan zeki bir adamdır.
Nuh Tufan bize biraz ilginç gelebilecek birkaç işler yaptıktan sonra İbrahim Kurban ile beraber büyük bir serüvene başlıyorlar. Bu serüvene daha sonra Nuh Tufanın aşkı, Ferruh Ferman (Arkeoloji okumuş, farklı bir işle zengin olmuş iş insanı.) gizli servis elemanları Umur Samaz ve Habip Hobo ve yerli bir mafya ile İtalyan mafyası(konuya çok dahil edilmemiş) dahil oluyor. Kitap sırasıyla Nuh Tufan, İbrahim Kurban, Habip Hobo, Ferruh Ferman ve tekrar Nuh Tufan’ın ağzından anlatıyor. Gerek bu gençlerin hayatları, hayata bakışları, düşünceleri bizi hikayeye çekiyor.
Murat Menteş’in aforizmaları, saptamaları, benzetmeleri gayet güzel ve dikkat çekici bence. Yerinde yapılan açıklamar insanı olaya daha çok bağlıyor. Romanın dili gayet akıcı bazen güldüren bazen ise düşüren sürükleyici okuması zevkli bir kitap.
Bazı okurlara absürt gelebilir.Ben yazarı ve kafasını sevdiğim için severek okudum ve beğendim. Sizlerde farklı izler bırakabilir. Keyifli okumalar şimdiden.
Hanım Demir'nın incelemesini görüp okumak istemiştim, incelmesi de gayet başarılı idi. Burdan ona sevgiler:)
#91122320
İnsanın, şöyle geriye dönüp bir sorgulaması gerekiyor, ne yaptım, neler yapacaktım, ne hallere düştüm? Bide bu güne bakmalı, ben ne haldeyim, ne yapıyorum, neler istiyorum,
Hani bitmesini istemediğiniz güzel şeyler vardır.
Doya doya vakit geçirmek istersiniz ya.
Hani bitmesin diye çabalarsınız...
Bu eseri ben de bu hislerle bitirdim.
Tabi bir yandan büyük merak içerisinde, diğer yandan da keşke bitmese diye diye okudum.
Bu ikilemi yaşarken bir de baktım ki kitap bitivermiş.,
Bu kısımdan sonrası spoiler
Herkese Merhaba,
Bu platformda aktif olarak başladığımdan itibaren bu ilk 10 puanımdır. Acotor serisinden sonra beni böyle etkileyecek kitap olacağını sanmıyordum ama oldu. Yıldızlı 10 puan olsa onuda verirdim. Kitabı ilk yurtdışındaki bookstagram görmüştüm. Öve öve bitiremiyorlardı,bilirsiniz çok popüler kitaplar benim tarafımdan beğenilmez.