''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır."
Mustafa Kemal Atatürk
"Köy Enstitülerinin kusurlarını bana verin, başarıları sizin olsun."
Hasan Ali Yücel
Birisi Cumhuriyetimizin kurucusu,
21 Temmuz 1718
Rivayet edilir ki; vakt-i zamanında ahalinin adına Hüdavendigar dediği şehirlerin birinde, bedenen ölümünün üzerinden 322 sene geçmiş bir gencin ruhu şehrin tüm sokaklarını dolaşır, Ulu Camide namaz kılanların kaçıncı rekatta olduklarını unutturur, Osman ve Orhan Beylerin kabri başında nöbet tutan, oldukça ciddi askerleri güldürmek
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye’ye; çağdaşımutasavvıf, kelamcı ve bid**’atçi düşmanlarından çokça iftiralarda bulunulduğu gibi, çağından sonra günümüze kadar da (bu durum) devam edecek gibi görünmektedir. (Meyve veren ağaç taşlanır)
Ancak bu iftiralar arasında en şaşırtıcı olup hasım bid’atçilerin dayanak kabul ettikleri iftira
İnsan Sarrafıyım!
Yeliz vapura binmemiş, meydanda adamın biriyle samimi bir şekilde tokalaşmıştı. Durduğum yerden adamı tam arkasından görebiliyordum. Boyuna bosuna, endamına bakıp adamı tanıyıp tanımadığımı, daha önce görüp görmediğimi çıkarmaya uğraşıyordum. Yeliz'in bu adamla vapura binip Kadıköyü'ne geçmesi pek şüpheli görünüyordu o
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum
Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Adını duyduğumda çocukluğum gelir aklıma.
Türkçe ders kitaplarım gelir.
Onların kokusunu duyarım.
Buram buram Anadolu, doğa, halk kokar şiirleri, kokusundan tanırım...
"Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim.
Nerelerde gezmiş tozmuş
KEÇİLER OLMASA KAHVE İÇEMEYECEKTİK .
Her sabah güne dinç başlamak için içtiğimiz kahvenin hikayesini biliyor musunuz?
İlginçtir bu hikaye.
Örneğin keçiler olmasa belki de kahve içemeyecektik.
Milattan sonra 800'lü yıllardı.
Bugün Etiyopya dediğimiz Habeşistan'ın Kaffa şehrinin yüksek yaylarında Kaldi adında bir çoban keçilerini
EBÛ ZER el-GIFÂRÎ
أبو ذر الغفاري
Ebû Zer Cündeb b. Cünâde b. Süfyân el-Gıfârî (ö. 32/653)
Servet terâkümü konusundaki görüş ve mücadelesiyle tanınan sahâbî.
Künyesiyle meşhur olduğundan adı âdeta unutulmuştur. Bu sebeple adının Berîr, Büreyr, Yezîd, Yüreyr, babasının adının Seken veya Abdullah olduğu da söylenmektedir. Haram aylarda bile baskın
Anadolu, satafatın, gösterişin, reklam ve palavraların hiç geçmediği bir diyardır. Burada umumi ölçüye göre iyi ve geniş yaşayan adamın adı bir batakçıdır. İddialı kimselere bir geveze nazariyle bakılır ve reklamcıya sadece yalancı denir.