Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
KARANFİL KIZ
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış. Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
144 syf.
·
Puan vermedi
ilk defa diğer okuduğum kitaplarına göre farklı bir hayat hikayesini ele almış . Babası tarafından dini eğitimden uzak , her istediği yapılan bir kız olarak yetişen Buse, Enes adındaki dinine bağlı genç bir hocaya aşık olur . Bu olaylar başörtü yasağının olduğu , dini faaliyetlerin yasaklandığı bir dönemde gerçekleştiği için Enes hocanın yaşadığı
Kapına Geldim
Kapına GeldimHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 2020266 okunma
Reklam
Mutlu son?
Bir efsaneye göre bir kadın bir adama aşık olmuş. Ama ne kadın ne adam bunu fark edememiş. Yaşadıkları duygu yoğunluğu o kadar duygusuz yapmış ki onları aşkı görememişler. Ailesinden inanılmaz derecede sevgi almış, güzel, kibar bir kadın varmış. Annesi ve babası birbirine çok aşık bir çiftmiş. Bir erkek kardeşi ve bir ablası varmış. Ablası
5 Kuruşu Sana Versin Köse Efendi, yolda yürürken biri ensesine öyle bir vurmuş ki nerdeyse yere düşecekmiş. Hiddetle dönüp bakmış, karşısında tanımadığı genç bir adam. Köse Efendi sormuş: "Ne cüretle vuruyorsun!" "Özür dilerim efendi, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım ama siz pireyi deve yaptınız." "Yürü o
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KAHRAMAN YAZAR
Ergenlik çağında yaptığı çete kavgaları, yazar olarak tanınmak için verdiği mücadele, Martin Eden’inde aynı
Jack London
Jack London
gibi denizci olması, yazar olduktan sonra yazdığı kitaplara konularına ve içeriğine bakarsanız; yazarın ayak izlerini taşır; yazarın hayatından okuyucuya pek çok şey sunar. Aynı zamanda kitaptaki Ruth Morse karakteri,
Jack London
Jack London
ilk aşkı
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
Bir hikâye okumuştum
Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demiş ki, vay benim başıma neler gelmiş! İşte ben de orada otururken öylece düşündüm. Düşündükçe vay be, dedim, benim başıma neler gelmiş neler!
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Mütevazi bir yaşam.
Hiçbir zenginliğin satın alamayacağı tek şey var, o da az ile yetinip mutlu olmak. Zamanın birinde adamın biri zengin olursam çok mutlu olacağım demiş. Adam çalışmış, çabalamış zengin olmuş fakat aradığı mutluluğu bulamamış ve demiş ki mutluluğun zenginlik ile alakası yokmuş. Asıl zenginlik sahip olduklarımızın kıymetini bilmekten geçer. Bu da kitaplar içinden değil de hayat tecrübesinin içinden alınmış bir not olarak burada kalsın. Hayırla kalın ;)
"Zamanın birinde adamın biri rüyasında şeytanı görür. Bakar ki şeytan dedikleri öyle tarif edildiği gibi değil, servi boylu, gayet sevimli etrafına ışıklar saçıyor, ay gibi yüzü var. Hayret etmiş yanına yaklaşmış: "Ey şeytan sen ne kadar güzelmişsin. Biz seni böyle tahmin etmiyorduk. Bu kadar güzel halinize, yaptığınız kötülükler, çirkinlikler yakışıyor mu?" demiş. Şeytan başlamış ağlamaya sızlanmaya: "Ey insanoğlu benim hakkımda söylenenlerin hepsi yanlış. Beni kötülüklerin başı diye size söylerler ama öyle değil. Babanız ve annenizin cennetten kovulmasına sebep olduğum için hep kötü bilindim. Beni çirkin bir melek olarak tanıtıp intikam alıyorlar. Ama şimdi senin de gördüğün gibi bir melek olarak çok güzelim. Bir zamanlar bütün kötülüklerin ipi benim elimdeydi. Kötülükleri ben yaptım. Şimdi ipler insanoğlunun elinde, onlar dilediği gibi kötülükleri yapıyor, sonra benim üzerime atıp kurtulmaya çalışıyorlar" demiş.
Nâzım Hikmet Ran - Karanfilli Adam
“Seher karanlığında, Projektörlerin ışığında, Kurşuna dizilen beyaz karanfilli adamın Fotoğrafı, Duruyor üstünde masamın. Sağ eli Tutuyor karanfili Bir ışık parçası gibi yunan denizinden.
Herkes kendine göre anlar
Bir Öğretmen Masalı Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, civar kentlerin birinde iyi kalpli ve akıllı bir öğretmen yaşarmış. Kendini tümüyle öğrencilerine adayan, öğrencilerine öğrenmeleri gerekeni öğrenebilecekleri biçimde öğretmeye özen gösteren genç öğretmen; zamanla şehrin en sevilen en saygı duyulan insanı olmuş. Öğretmen
Reklam
Adamın biri heybesini kaybetmiş. Kime verdiğini bir türlü hatırlayamıyormuş, bu düşünce içinde namaza durmuş, namazda iken heybeyi kime verdiğini hatırlamış. Selâm verince kölesini çağırmış, "Falan oğlu filâna git, heybemizi geri al." demiş. Köle "Onda olduğu ne zaman hatırına geldi?" diye sormuş, adam "Namazda iken" diye cevap vermiş. Bunun üzerine köle ona şöyle demiş, "Efendim, demek ki sen Allah'ın rızası peşinde değil, heybenin peşinde imişsin." Adam da sağlam itikadına hürmet ederek köleyi derhal azad etmiş.
Adamın biri Resulullah (sav)'e gelerek: -Ey Allah'ın Resûlü! Allah yolunda cihad etmek istiyorum, demiş Resulullah (sav) de ona: -Annen sağ mı? diye sormuştur. Adam: -Evet, deyince de şöyle buyurmuştur: -O halde onun dizinin dibinden ayrılma ki Cennet ordadır."
Sayfa 152Kitabı okudu
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Arkeolog Samet işten evine dönerken tuhaf giyimli kasketli biri ile karşılaşır. Çakmağını üniversitede unuttuğu için karşılaştığı bu kişiden çakmağını rica eder. Adam telaşa kapılır, adamın elindeki parşömene benzeyen bir nesnenin üzerindeki kan lekesini fark eder. Samet'in aklı bu adama takılır. Çünkü dün gece iki sokak ötede bir kadın bilekleri kesilmiş, kollarından bilezikler alınmış vaziyette bulunmuştu. Öldürülen kadının eşi Atalay Samet'in komşusunun oğlunun en yakın arkadaşıydı. Ertesi gün Atalay'da bir cinayete kurban gider. Samet komşusunun oğlu Cengiz ile bu cinayetlerle ilgili konuşur. Cengiz ona Atalay'ın başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, define avcılığı yaptığını ve elinde bir harita olduğunu söyler. Samet kazı çalışmaları İznik'e geri döner. Ne tesadüf ki Iznik'te de bir cinayet işlenir. Komiser Faruk, komiser Selim ve arkeolog Samet bu cinayetleri araştırmaya başlarlar. Yahudiler için kutsal sayılan Yedi Kollu Şamdanın bu cinayetlerle nasıl bir ilgisi vardı. İstanbul'dan İznik'e, İznik'ten Fatih Cami'ne uzanan müthiş bir macera. Kitap hakkında heyecanını kaçırmamak için çok fazla spoiler vermek istemiyorum. "Yazılmayanı yazmak cesaret işidir" demiş yazar ve müthiş bir kitap yazmış. Arkeoloji polisiye tarzında, tarih ve arkeolojiyi çok güzel harmalayan, temposu hiç düşmeyen, soluksuz okunan bir kitap. Ben çok severek okudum. Sizlerede okumanızı tavsiye ederim.
Yedi Kollu Şamdanın İzinde
Yedi Kollu Şamdanın İzindeBurak Oral · Sokak Kitapları Yayınları · 202276 okunma
1.119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.