Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Nasıl bir romantik sever olduğumu bilmeyen kaldı mı? Kaldıysa bu yorumla tescillemiş olacağım çünkü.
İtiraf edeyim bu kitabı en çok merak etme sebebim romantik yanının baskın olduğunu öğrenmemdi. Ve başrol adamımızın isminin Halid olması. Bir başka seviyorum bu ismi
O yüzden diğer konularda beklentiye girmeden ve fikrim değişmesin diye
·
Not rated
Bi Sevmekten Bi Ölümden, Adalet Ağaoğlu’nun “Sessizliğin İlk Sesi” adlı hikâye kitabının altıncı hikâyesidir. Bu eser toplamda iki bölüm ve on iki hikâyeden oluşur.
Bi Sevmekten Bi Ölümden, yazarın Yüksek Gerilim öyküsünün devamıdır. Yüksek Gerilim’de eyleyenler şunlardı; “Kadir Çiçek, Sakine Çiçek, Kemal, Gülten, Ayten, Orhan, Hasan, Sefer,
"İyi bir köşe yazısı ile aşkı birleştiren şeyi buldum Kemal Bey," dedi bana. "Nedir?" "Aşk da köşe yazısı da, tabii ki bizi şimdi mutlu etmelidir. Ama ikisinin de güzelliği ve gücü, akıldan hiç çıkmamasıyla ölçülür."
Merhaba ahali! Masumiyet Müzesi benim üç dört yıl kadar önce okuduğum bir kitaptı. Okurken
4 kitaptan oluşan ve 4 farklı yazar tarafından yazılan bu serinin ilk kitabını Gena Showalter yazmış. Fakat yazar seriye o kadar içler acısı bir başlangıç yapmış ki diğer yazarlar bile bu kitabı okuyunca “Bu ne ya, keşke bu seri işine girmeseydik. Dön, dön, geri dön.” demiş olabilir.
Kitabın niye bu kadar kötü olduğunu anlatmaya nereden başlasam
Herkesin bir hikayesi var. Bazılarının kendi yaşadıklarından kesitler, bazılarınınsa yaşayamadıklarından... İnsan olarak bi şeyleri hayal etmeden duramayız. Kafamızda türlü türlü şeyler döner durur. Her geçen anla birlikte birçok hikaye yazarız aslında cok da farkında olmadan. Bu kitaba ne kadar objektif yaklaşıp inceleme yazabilirim bilmiyorum. Fakat bunu yine de deneyeceğim. Çünkü benim çok saygı duyduğum biri tarafından yazıldı ve benim için çok değerli. Neyse gelelim incelemeye.
Kitap içinde birçok kısa hikaye barındırıyor. Kimileri anı tarzında kimileriyse sadece düsünce dünyamızdan geçen şeyleri kapsıyor. Ve her birinin aslında hayatla ilgili söylediği o kadar güzel şey var ki... Anne, baba, çocuk, kardeş ya da köy, kent, toplum, kimlik. Örnekler çoğaltılabilir. En nihayetinde hayatla ilgili çok değerli tespitler yapıyor ve sizi okurken karakterle bütünleştiriyor. Bir çocuğun dünyasındaysanız mesela o çocuk oluyorsunuz ya da ömrünün son demlerine gelmiş yaşlı ve yorgun bir adamın dünyasındaysanız o adam oluveriyorsunuz. Ben okurken keyif aldım. Mutlaka okumanızı öneririm.
Şundan söz etmeden de bu incelemeyi sonlandıramayacağım. Kitabın önsözünde yazar "okuyucular için zaman kaybı olmaması temennisiyle..." demiş. Bütün bu yaşanmışlıklar illaki kişiye bir şeyler katar diye düşünüyorum. Ya da hiç olmazsa eskiyi hatırlar, içi sıcacık oluverir ve keyifli zaman geçirir insan. Hadi bütün bunları da bir kenara bırakalım. Kitap boyunca geçen kelime zenginliği için bile okumaya değer. Üstelik geldiğimiz şu zamanda 3 5 kelimeden fazlasını kullanamıyorken... unutulmaya yüz tutmuş güzel türkçemizin güzel kelimelerini...
Tamamen spoiler içerir. Spoiler vereceğim kısmı belirteceğim.
Daha önce Mazzanti’nin Şah Mat, Gördüğüne Asla İnanma, Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün kitaplarını çok beğenerek okumuş ve hatta bir arkadaşıma okuması için Şah Mat kitabını göndermiştim. O yüzden de bu kitaba başlarken beklentilerim yüksekti. Zira yazarın özelliği, kurgusunu güzel yapması, dilinin akıcı olması ve en sevdiğim becerisi ise sonunu ters köşe yapması idi.
Gelelim Ölümle randevu kitabına
SPOİLER
Öncelikle polisiye okumayı beklerlen 392 sayfanın 300 sayfası tarih kitabı idi. Üstelik Roma, Katolik ve Protestan tarihi. Hem de 16. Yüzyıl Şimdi tarihi hiç sevmeyen biri olarak tahmin edersiniz ki 300 sayfa bana bir eziyet oldu. Gelelim kalan kısma.
Saygın bir üniversite öğretmeni ve ortaçağ araştırmacısı olan Gaspare Valeriani öldürülür. Polis arkadaşımız Benni katili bulmaya çalışır.
Sonuç sen o kadar tarih anlat. Maktulün bir gizli gay olduğu ve para vererek ilişki kurduğu genç adamın satıcısı (p..nk) olan kadın katili çıksın. Niye. Çünkü ölen arkadaş gay arkadaşa demiş ki sen gel fahişelik yapma ben sana bakarım. Satıcı kadın da en değerli çalışanını kaybetmek istemeyince gidip profösörü vuruyor. E anlattın o kadar tarih noldu. ?
Of çok sıkılarak ve fakat birkaç kişi birlikte okuyoruz diye elimden bırakamayarak ve de off puff bu ne anlatıyor diyerek okudum.
Jose Saramago ~~ Bilinmeyen Adanın Öyküsü
.
✏ Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne var.
.
🗨 Bir ülke sarayın dilek kapısı varmış. Adamın biri kapıyı çalmış ve beklemeye başlamış. Ama kral hediye kapısında o kadar meşgulmüş ki kraldan başlayarak herkes birbirine kademe kademe kapıyı açmasını söylüyormus. En sonunda temizlik kadın kapıyı açmış. Kapıda bekleyen adam Kral ile görüşmek istediğini söylemiş ve o kapıda üç gün beklemek zorunda kalmış. En sonunda kral gelmiş ve ondan bir tekne istemiş. Bilinmeyen adayı bulacakmış. Kral önce vermek istemesede bütün adaların bulunduğunu soylese de adam inatla istemiş ve kral da kabul etmiş. Bakalım bulabilecek mi ?
.
✏ Yine yazarın muhteşem kaleminden kısa bir öykü. Bilinmeyen adanın kalmadığını inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını degistirebilecegine inanan bir kadının büyük usta Saramago'nun eşsiz anlatisinda edebiyat tarihine geçen yolculukları böyle başlar.
.
Kitapla kalın
Sabahattin Ali'nin öğretmen okulundan mezuniyeti sonrası Almanya'ya eğitim için gönderilmesiyle başlıyor hikaye. Burada geçirdiği süre boyunca siyasi, kültürel & sosyal birçok yeni şeyle karşılaşmış, 21 yaş itibariyle kaleminin de gücünün farkına vararak bazen hırsla bazen kibirle bazen de alayla yazmaya daha cesur devam etmiş.
İlk
Eski bir hukuk öğrencisi olan Rodion Romanoviç Raskolnikov, Saint Petersburg'daki küçük, kiralık bir odada aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Kendini destekleyecek tüm girişimlerden vazgeçmiştir ve yaşlı bir tefeci olan Alyona İvanovna'yı soymak ve öldürmek için bir plan tasarlar. Plânı tasarlarken ailesinin küçük servetini israf eden
108 syf.
·
Not rated
Bu inceleme, yaptığım en uzun inceleme olacak. Kitap basit ve anlaşılır bir şekilde Hristiyanlığın ne olduğunu izah ediyor, bu sebeple incelemem hem kitabın hem de inancın eleştirisi mahiyetinde oldu. İyi ki bu eseri okudum diyorum çünkü Hristiyanlık ile ilgili bilgilerimi daha çok arttırdı. Bu yüzden yazar sayın papaz Antun Göral’e Hristiyanlığın
