_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Elbette, o uzun boylu, gözlüklü ve gülmediği halde hep gülüyormuş gibi görünen arkadaşınızın dediği gibi 'insanına göre davranmasını bilen' anlayışınıza sığınabilirim.
Bu gönderiyi alıntılama sebebim.... çok komiksinizzz laaaaa gerçekten....
al sana kaynak
Günümüzde İslam dininin ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda geldiği pek bilinmez, bilinmesi de istenmez. Ancak, bu topraklarda yaşayan bir çoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, aslında ders diye anlatılan o taraflı tarihi
Türkler için "sıradan" olan şey herhangi bir dine geçmektir. İslamlaşmanın bu bapta olağan dışı bir tarihselliği bulunmaz, sadece sonuçları diğerlerinden çok farklı olduğu için şu anda böyle bir çalışmada konuyu tartışıyoruz.
!!!SPOLİER!!!
Kişisel olarak gelişiminizi yeterli buluyor musunuz? Kişisel bütünlüğünüz ne ölçüde? Kendinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz? Davranış ve sözlerinizin bilincinde misiniz? İletişimlerinizde anlaşılmıyor musunuz? İletişimleriniz sadece bir ihtiyaç gideriminden mi ibaret ? Yadırganıyor musunuz, kabul görmüyor kaale alınmıyor
Vay be. Bu kitabı bir buçuk yıl önce almıştım. Çok güzel yazılmış. Ama okumak iyi gelmedi.
Üslup olsun içerik olsun çok güzel işlenmiş. Ama fazla gerçekçi ve sarsıcıydı. Kitap boyunca kendimi ordaki anne gibi hissettim( Bayan Joad). Umudu hiç bitmeyen biriydi. Onun inancı, sonunda güzel şeyler olacak gibi hissettirdi bana. Nerdeyse son on sayfaya
İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)’ye; çağdaşı mutasavvıf, kelamcı ve bid’atçi düşmanlarından çokça iftiralarda bulunulduğu gibi, çağından sonra günümüze kadar da (bu durum) devam edecek gibi görünmektedir.
Ancak bu iftiralar arasında en şaşırtıcı olup hasım bid’atçilerin dayanak kabul ettikleri iftira ise gezginİbn Batuta’nın, “Rihletu İbn Batuta (İbn