Hayvanlar aleminden .
Köpeğimi çok seviyorum . Onunla konuşuyorum adeta beni anliyormuşcasina dinliyor da en az bir insanmiscasina . İnanıyorum o da beni seviyor hiçbir insanın beni sevmediği kadar . Bunu belli ediyor her haliyle . Annemden korkuyor tıpkı benim korktuğum gibi . Evimiz ormanın kenarinda olduğu için pek zircirlemem köpeği salık bırakırım özgür olsun diye . Öyle kimseyi de ısırmaz sevmedikleri dışında .Sanki kim kötü kim iyi biliyormuş gibi çok iyi adamına göre muamele yapıyor seviyorum bu huyunu ,güven verici buluyorum .Tabi son zamanlarda komşulardan ufak tefek şikayetler işitmeye başlamam beni üzüyor neydi bu şikayetler ;komşuların tavuklarıni yemesi veyahut öldürmesi yediğini görmedim hiç ,kümeslerden çalarmis , en son yakın bir akrabamin kocaman bir ördegini yediğine dair söylentiler işitmem bir hayvansever olarak beni çok üzdü . Köpek oldu günah keçisi . Ben inanıyorum bunların hiçbirisini bizim köpek yapmamıştır .
Adamına Göre Muamele Yapacam da. Hiç Adam Gibi Biri Çıkmadı ki.. Karşıma...!!!
Reklam
Birinci mevki bir bilet alıp trene bindim, oturdum, bir sigara yaktım. Daha doğrusu içiyordum, çünkü önceden yakmıştım. Sigara içmek yasak değildi fakat izin de verilmemişti. Adamına göre muamele yapıyorlardı. Cam inikti. Hareket düdüğünden hemen önce, fino köpeğiyle iki kadın tam karşıma geçip oturdu. Çirkin değillerdi. Kendini beğenmiş bir halleri vardı. Bense hiç umursamadan sigaramı içiyordum. Bir an duraksadım ama yine de içmeyi sürdürdüm, çünkü pencere açıktı. Kadınların sigara içtiğim için kızmaya başladıklarını gördüm. Bense hala umursamıyordum, çünkü onlar bir şey söylemiyorlardı. Konuşmuş, uyarmış, istemiş olsaydılar neyse... Erkeklerin dilleri yok mu sanki? Fakat ağızlarını bile açmıyorlardı. Derken, mavili kadın, delirmiş gibi, hiç uyarmadan, sigaramı parmaklarımın arasından kapıp pencereden attı!.. Tren hızla gidiyordu, bense deli gibi bakıyordum. Yabani bir kadın, tam anlamıyla yabani bir kadındı! Şimşek gibi bakışlarla bana bakıyordu. Tek kelime etmeden, büyük bir kibarlıkla, eksiksiz bir nezaketle, parmaklarımı açarak köpeğe yaklaştım, incitmeden boynundan tuttum ve camdan aşağı, sigaramın arkasından atıverdim! Bir çığlık attı o kadar. Tren hızla gidiyordu... Nastasya Filipovna: Siz bir canavarsınız! General: Haklıydım, kıyasıya haklıydım! Çünkü trende sigara içmek yasaksa, köpek sokmak elbette yasaktır.
Adamına göre muamele bro (:
Elbette, o uzun boylu, gözlüklü ve gülmediği halde hep gülüyormuş gibi görünen arkadaşınızın dediği gibi 'insanına göre davranmasını bilen' anlayışınıza sığınabilirim.
İnsanımızın, insanlığın geri kalanı gibi, içinde bulunduğu ortamın gereklerine uyum sağlayan kişiler olarak görüyorum. Eğer içinde yaşadığı ortamda “adamına göre muamele” varsa adamını bulmaya çalışıyor. Liyakate önem veriliyorsa, emeğe ve üretime önem veriliyorsa, o zaman da kolları sıvayıp ona göre işini hak eden biri olmaya çalışıyor. Bu ikinci durumda liyakatli olanlar yavaş yavaş ustabaşı oluyor, yükseliyor ve ortamda ona göre bir gelenek gelişiyor.(...)
Sayfa 258Kitabı okudu
Adamına göre muamele o kadar yaygın ki, insanlar birbirlerine, "Merak etme orada tanıdığımız var, işimizi yaptırırız" diyebiliyorlar. Tanıdık, bildik olmak da ayrı bir güç kaynağı.
Sayfa 146 - Yargıda EşitlikKitabı okudu
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.