Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
İngiliz deneyci filozof Francis Bacon, çoğu kaynakta modern felsefesinin kurucuları arasında sayılır. Bacon'un felsefesinde o güne kadar gelen felsefenin çıkışsızlığı kavramların yanlış kullanılması, anlamının muğlak olması ve düzgün akıl yürütülmemesi üzerine temellendirilmiştir. Ayrıca düzgün akıl yürütmenin gelişmediği toplumlarda insanlar daha kolay kandırılır ya da manipüle edilirler. Sağlam verilerden doğru sonuçlara ulaşmaları da, daha fazla zaman alır.
Günümüzde popüler felsefe kitaplarının starlarından sayılan Warburton, bu eserinde doğru akıl yürütme önündeki engelleri alfabetik bir sırayla tanımlayarak, yaygın biçimde kullanılan safsata türlerini örnekleriyle açıklıyor. Bana göre eğitimin her kademesinde öğretilmesi gereken bu yöntemler, maalesef ülkemizde felsefe bölümlerinde bile doğru dürüst itibar görmüyor. Zihinleri kuru bilgiyle doldurulmuş bir nesil de papağanlıktan öteye geçemiyor. Ancak Einstein'ın da dediği gibi: “Eğitim gerçeklerin öğretilmesi değildir; düşünmek için aklın eğitilmesidir.”
Farklı bir roman...
Rüya ve gerçek, gerçek ve rüya. İç, için içinde; giz, gizin gizinde...
Alışılagelmiş romanların haricinde bir eser. Bir lahza durun ve seyredin. "Davulun Kıyısındaki Köy"de neler oluyor? A'dan başlayıp Z'ye giden, sonu başından belli olan kitapları bir müddet kenara koyun ve A'dan nereye gittiği belli olmayan, bulunduğu yerden tekrar A'ya giden bu kitabı okuyun. Okuru az, tanınırlığı yok belki de. Ama bambaşka bir hissiyat. Kitabı bitirdiğim andan beri, bu kitaptan ne anladım, diye soruyorum kendime. Ne anladım, ne kattı bana? Bilmiyorum ama içimde garip bir mutluluk var.
Bu kitaptan önce Recep Yılmaz'a ait Çerçici kitabını okumuştum. Bazı ifadeler birbirine çok yakın ve üslup aynı. Galiba artık yeni dönem hikâyeciliği, romancılığı gömlek değiştiriyor, bedeniyle birlikte. Kitapta sanki Kur'an-ı Kerim'den alıntılanmış yerler ya da benzerlikler var gibi geldi bana. Parça geçişleri, dizi geçişleri gibiydi. Kısa. Eksiksiz. Ama Çerçici kitabında olduğu gibi buna da aynı tepkim var, hikâye biraz daha uzun olamaz mıydı?
Oku geç yapılamayacak bir kitap. Okurken düşünmek hatta bolca düşünmek gerek. Günümüzün didaktik fıkraları olabilir bu tarz eserler. Güldürmüyor ama düşündürüyor...
Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum...
Yazar Jose Saramago'nun kitaplarından okuduğum ilk kitabıdır. Okudukça hayretler içerisinde kaldım. Çok akıcı ve sürekli insanı merakta bırakan bir kitap. Ancak yazar nokta ve virgül dışında noktalama işaretlerine pek dikkat etmemiş. Uzun cümleler, diyaloglar olduğu için çok nadir de olsa dikkatin dağılmasına neden olabilir. Kitap akıcı olduğu için kısa sürede okuyucu toparlanır diye düşünüyorum. Karakterler için de dikkatimi çeken isimlerinin olmayışı ve körlüğün nerede gerçekleştiği hakkında bilgi vermemiş olmasıdır. Okudukça insana kendisini, yaşayış biçimini genel anlamda sorgulatacak düzeydedir.
Kör olmanın sadece biyolojik anlamda görme fonksiyonunu kaybedenlere denilmediğini bir kez daha anlamış oldum. Ve insanın güven alanına zarar verildiği zaman ideolojinin, ahlak kuramlarının, inancın, A'dan Z'ye her şeyin anlamsız olacağını sadece kendi çıkarını düşünmek dışında bir gayret içerisinde olmayacağını Jose Saramago kitabıyla anlatmaya çalışmış.
Toparlamam gerekirse Nobel Ödülünü hak edecek kadar muhteşem bir kitap okuyun ve çevrenize tavsiye etmekten hiç çekinmeyin.
İyi okumalar dilerim...
Tehlikeli Oyunlar ~ Oğuz Atay
.
Satır Çizgileri;
.
Eski yaralar, albayım. Sizinle bir savaşım yok. Üçyüzüçten kalma, işte şuramda.
.
Oysa, kitaplardan söz ederken sesin be kadar farklıydı.
.
Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi.
.
Ben böyleyimdir albayım: Önce, akıl almaz bir tutukluk gelir üstüme; daha
Eleştirel düşünce sözlüğü
Bir Nigel Warbunton kitabı olmasaydı kesinlikle okumazdım. Çünkü bu kitap, eleştirel düşünceye giriş niteliğinde alfabetik bir sözlük. Bir sözlük okumak ne kadar keyifli olabilirse bu kitap da o kadar keyifliydi. Madde içlerinde atıflar olsa dahi muhtemelen arada atlanan maddeler olacağı için alfabetik okumak bir zorunluluğa dönüşüyor. Peş peşe okunan maddeler arasında bir ilişki olmayışı da okumayı zorlaştırıyor. Yine de Warbunton’un akıcı dili ve verdiği nitelikli örnekler kitabı keyifli hale getiriyor.
Yazarla tanışmam diğer kitabı olan Felsefenin Kısa Tarihi ile oldu. Bu kitap da benzer özellikleri taşıyarak sade ve giriş niteliğinde herkesin üzerinde düşünmesi ve bilmesi gereken kavramlara dikkat çekiyor. Günlük hayatta karşılaştığımız konuşmaların içerisinde geçen yanlış tanıtlamalardan veya bir düşünceyi dile getirirken hangi yöntemlerin nasıl kullanıldığının üzerinde düşünmemi sağladı. Bazı kavramlar çok tanıdık gelse de ismini bilmediğim ama kullandığım kavramlarla da karşılaştım. Eleştirel düşünmeyi hayatımızın her alanında kullanmamız gerektiği kanısındayım. Bu yüzden başlangıç olarak bu kitap oldukça ideal.
Düşünmenin Sözlüğü
Yazarın diğer kitaplarını okumadan önce bu kitap gözüme çarptı ve bu kitabı okunacaklar listemde daha önlere aldım. Arka kapağında da yazdığı gibi işlevsel bir başvuru olarak hazırlanan bu yapıt, eleştirel düşünme pratiğinin tüm belirleyici dinamiklerini toplu ve özlü bir bakışla bir araya getiriyor.
Kitap isminden de anlaşılacağı üzere A' dan Z' ye eleştirel düşünme ile ilgili kavramları, , deyimleşmiş kalıpları, yanlış bildiğimiz bazı söylemlerin kendi içinde eleştirisini baz alıyor. Bu kalıpların alfabetik olarak dizilmesi de kitaba eleştirel düşünme sözlüğü niteliği kazandırmış. Her bir kavramın açıklaması yapıldıktan sonra günlük hayattaki örneklerini göstererek kavramların anlaşılırlığı pekiştirilmiş. Ayrıca giriş kısmında da bahsedildiği gibi kitap, baştan sona, bazı maddeler seçilerek veya üzerinde uzun süre düşünülerek okunabileceği gibi, ilk olarak ilgilendiğiniz bir madde ile başlayıp sonra da bu maddenin gönderme yaptığı diğer maddeleri okuyarak ilerlenebilir. İkinci yoldaki gibi okumanın daha verimli olduğunu düşünüyorum çünkü diğer maddelere geçiş yaparak okumak konular arasında daha rahat bağlantı kurmamı sağladı. Zaten bir maddede kendisiyle ilgili olan diğer maddeler parantez içinde belirtilmiş. Benim tavsiyem bu yönde.
Yazarın okuduğum ikinci kitabı oldu her ne olursa olsun onun bir kitabını okumaya başladıktan sonra sıkıldığımı hatırlamıyorum felsefe gibi zor bir alanda rüştünü ispat ettiğini düşünüyorum
Kitabın konusuna gelirsek düşünme yöntemleri ve onun üzerinden eleştiri yaparak yeni çıkarımlar sunuyor akıl yürütme ve önündeki engelleri birbir anlatıyor anlatımı gayet sade ve akıcı bu yönüyle bilgi aktarımı hızlı ve güzel oluyor.
Alfabetik sırayla bu kitabı yazması, mizahı üslubu diğer kitaplarına nazaran bu kitabı özel yapıyor
Herkese keyifli okumalar felsefeyle kalın.
"Batının düşünce tarihiyle ilgilenmek isteyenler için en uygun başlangıç noktası." Publishers Weekly
Felsefeye yeni başlayanlar için harika bir kitap.
İyi bir felsefe kütüphanesi oluşturmak isteyen, felsefe okumaları yapmak isteyenler için anlaşılması kolay bir dille yazılmış. 40 farklı düşünürün hayatlarını ve çalışmalarını kronolojik sırayla ele alınmış, şahsen ben çok keyifle okudum.
Bildiğim kadarıyla seri halinde 4 kitabı daha var.
bknz: Felsefeye Giriş, Felsefe Okuma Rehberi, Klasiklerle Felsefe, A'dan Z'ye Düşünmek
Değerlendirmeme kitabın kapak resmi ile başlamak isterim aslında. Basit olsa da kitabın içeriğinden çok güzel bahsetmiş olduğunu düşünüyorum. Yerdeki alet çantası ve içindeki aletler düşünce hayatımızda kullandığımız aletler olarak yorumladım. Kitap içerisinde de A' dan Z' ye eleştiri yaparken kullanılan kavramlar, düşülen yanlışlar vs vs hepsi bir sözlük edasıyla anlatılmış. Kendi içinde kendine atıf yaparak bazı kelimeleri açıklamış. Örnekleri olmasa sıkılabileceğimiz bir kitap. Etkili örneklerle Eleştirel düşüncenin ne olmadığını ve sıyrılması gereken retorik noktaları güzel bir şekilde anlattığını düşünüyorum.