Aşk-ı cihânı bu dil-i nâlâna verdiler
Bir ra’şedâr ele dolu peymâne verdiler.
“Dünyanın bütün aşkını şu benim inleyip duran yaralı kalbime verdiler.
Öyle ki titrek bir ele dolu kadehi emanet ettiler. “
(Adanalı Ziya)
Hapisten kurtarılmak için arkadaşları tarafından deli olduğu söylenince tımarhaneye atıldı. Ancak bir süre sonra deli olmadığı anlaşıldı ve Fizan’a sürüldü.
Tig-i sertîz-i zekâmız kırk yararken bir kılı
Biz de mecnûnsak eğer kimdir cihânın âkıli
Adanalı Ziyâ
Zekâmızın keskin kılıcı, bir kılı bile kırk yararken eğer biz de deliysek, acaba şu cihanın akıllısı kimdir?
Hüsn-i ta’bîr eylesin hakkında herkes gayret et
Geçmesin ömrün azizim korkulu rü’yâ gibi
İyi düşünsün hakkında herkes, gayret et,
Geçmesin ömrün azizim korkulu bir rüya gibi.
Adanalı Ziyâ Bey
Sahn-ı âlem bir saâdet-zâr olurken adl ile
Ekser ebnâ-yı nev’in rağbeti bî-dâda havf
Dünya bir mutluluk bahçesi olurken adaletle,
Çoğu insanoğlunun yazık ki rağbeti zulme. Adanalı Ziyâ Bey
Aşk-ı cihânı bu dil-i nâlâna verdiler
Bir ra'şedâr ele dolu peymâne verdiler
" Dünyanın bütün aşkını şu benim inleyip duran yaralı kalbime verdiler. Öyle ki titrek bir ele dolu kadehi emanet ettiler. "
(Adanalı Ziya)
Şân-ı ulviyete elbet Aleviyyet yakışır
Bu yolun yolcusu candan bana kardeş geliyor
Al kan olsun ko Ziya, râh-ı mehabbette başın
Ne şereftir sana derlerse Kızılbaş geliyor.
"Aşk-ı cihânı bu dil-i nâlâna verdiler.
Bir ra'şedar ele dolu peymane verdiler.."
.
"Dünyanın tüm aşkını şu benim inleyip duran yaralı kalbime verdiler; öyle ki titrek bir ele dolu kadehi emanet ettiler..."
.
İskender Pala /Adanalı Ziya