Hz. Âdem (a.s) Cebrail'e (a.s); "Ey Cebrail, tevbem kabul buyrulduğuna göre, bundan sonraki durumumu öğrenmek istiyorum?" dedi. Bunun üzerine Ulu Allah (c.c) vahiy yolu ile Hz. Âdem'e şunları bildirdi; "Ya Adem! Soyundan gelenlere, sen sıkıntı ve kederi miras bırakıyorsun. Ben de onlara tevbeyi miras sayıyorum. Onların içinden hangisi bana dua ederse, senin dileğini nasıl yerine getirdimse onun da duasını öylece kabul ederim. Kim benden günahlarının bağışlanmasını isterse, bağışımı ondan esirgemem. Çünkü ben; bana el açanların en yakını ve dileklerinin karşılayıcısıyım. Günahlarından tevbe edenleri, duaları kabul edilmiş, sevinçli ve güler yüzlü olarak kabirlerinden çıkarıp Mahşer'e yolcu ederim."
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim..
"Kadıköy"
...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Önce yitirmek, sonra aramak, aradığını bulmak için sürekli yolda olmak،, her daim yolcu olmaktı İnsanoğlunun değişmeyen yazgısı.
Ve en mukaddes zaferiydi;
büyük bir düşüşle gözünü açtığı sürgün ülkeden, muhteşem bir dirilişle başkentler başkentine ulaşmak, yitirdiği cenneti yeniden bulmak...
Niye yaşanmıştı bütün bu olanlar. Adem ile
Üniversiteye geldiğinde çok geç haberim olmuş. Nerdeyse koşarak dinlemeye gitmiştim. Konuşmasının son yirmi dakikasını dinleme şansım olmuştu. Bir yandan dinliyor, bir yandan telefonla kayıt ediyordum. İlk izlenimim sıradan giyimli, sıradan bir insan konuşuyor işte yönündeydi. Sonra konuşmasını dinledikçe anlattıkları ilgimi çekmeye başlamıştı.
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Hasan'dan (R.A.) naklen bildirildigine göre Hz. Âdem (A.S.) kusurundan tevbe edip de tevbesi Allah (C.C) tarafindan kabul edilince, melekler kendisini tebrik ettiler.
Cebrail ile Mikâil (selâm üzerlerine olsun) yanına inerek O"na «Ey Âdem! Gözün aydın, Allah (C.C) tevbeni kabul etti» dediler.
Hz. Âdem (A.S.) Cebrail'e (A.S.) «Ey Cebrail, tevbem kabul buyurulduguna göre, bundan sonraki durumumu ögrenmek istiyorum» dedi.
Bunun üzerine ulu Allah (C.C) vahiy yolu ile Hz. Âdem (A.S)'e şunları bildirdi;
«Yâ Âdem! soyundan gelenlere. Sen sıkıntı ve kederi miras bırakıyorsun. Ben de onlara tevbeyi miras sayıyorum. Onlar içinden hangisi bana dua ederse. Senin dilegini nasıl yerine getirdimse onun da duasını öylece kabul ederim.
Kim Benden günahlarının bağışlanmasını isterse, bağışımı ondan esirgemem.
Çünkü Ben; Bana el açanların en yakını ve dileklerinin karşılayıcısıyım. Günahlarından tevbe edenleri, duaları kabul edilmiş, sevinçli ve güler yüzlü olarak kabirlerinden çıkarıp Mahşer' e yolcu ederim.»