lehçe
Unutulmuş bir lehçeyle severim seni Ey kadın, Adem'den olma Havva'dan doğma Benim bu deliliğim akşamdan kalma Yaram Hayat'ın göğsünde bir ur Elbet beni de bir gün seven bulunur Konuşurum güneşin eski bir aksanıyla Kimse anlamaz, belki umulur. Ey kadın, aksayan dili dünyanın Ah, keşke sabahın bir dili olsa Ötesi... Ölüm'den olma, Hayat'tan doğma...
Sayfa 475 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2017
180 syf.
8/10 puan verdi
kök
İnsanlık yaradılıştan bu yana her zaman bir hırs ile güç ve iktidar savaşında bulunmuştur. Buna gerek dinî ve mitolojik kaynaklarda da sıkça rastlanmaktadır. Fakat toplumlar ve kitleler çoğunluk olarak olayları ayırt edememenin yanısıra olayları yaşadığı zaman ve mekan açısından belirli konjonktürde değerlendirir. Oysa ki yaşanan olayların
Kök
KökHamza Yardımcıoğlu · Wizart Yayınları · 2018248 okunma
Reklam
Lâyihanın en umumi meselesi dil meselesidir. Araplar diyorlar: Biz Türkçe bilmiyoruz. Şimdiye kadar Türk hükûmeti bize kendi dilini öğretmedi, öğretemedi, şimdi den sonra da öğretemez, hem Türkçe öğrenmeyi kendimize gerekli de görmüyoruz. Türkçede bize fayda getirecek asâr yok. Türkçe, Arapçadan daha mükemmel, daha medenî bir dil değil; Türkçe
Mesel Kavramı (Kıssaların Mahiyeti) Arap dili ve edebiyatında mesel çok önemli bir yere sahiptir. Sözlükte "mesel" benzemek, benzeşmek, bir şeyin bir şeye benzemesi ya da birbirini andırması, hatta birbirine eşit, denk olması (tesviye)" gibi anlamlar içeren (misl, mesil, misal) kökünden türemiş bir kelimedir(1).Kelimenin
Jön Türk Koalisyonu: Oluşan Bir İdeoloji
Şubat 1092'de yapılan Osmanlı muhalefeti kongresi sırasında Prens Sabahattin'in etrafında toplanan çoğunlukla, Ahmed Rıza'nın başını çektiği azınlık arasında yaşanan çetin tartışma, adem-i merkeziyetten ve diğer milletlerle diyaloglardan yana olanlar ile gayri-Türk unsurlara düşman, merkezi bir devletten yana olanlar arasındaki
Kardeşini. Hastaları ziyaret et. Onlarda ne ibret alınacak şeyler var. Aczini, Allah'a karşı fakrini düşün. Allah'ın, lutfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah'ın Ihsan'ı bil ve şükret. ' Allah, hasta kulunun yanındadır. Hastaya dikkatle bak. O daima Allah'a sığınır. Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah'dan bekler. Onun dili daima Allah'ladır. Kalbiyle Allah'ına iltica eder. Allah'dan gaflet etmez. Allah onunladır. Allah-ü Zül Celâl, kıyamet gününde Ey Adem oğlu, ben hasta oldum da beni ziyarete gelmedin,diyecek. Ya Rab, Sen Rabbülâleminsin nasıl seni ziyaret edebilirim, deyince; bilmiyor musun falan kulum hasta idi onu ziyaret etmedin. Eğer ziyaret etse idin, beni onun yanında bulurdun. Yâni, hastanın dili ve kalbi, Ya ŞAFI diye feryad ediyor.
Reklam
Geri135
360 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.