Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
72 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Albert Camus'nün ilk eseri, "Tersi ve Yüzü" isimli, 5 adet deneme yazısından oluşan bu eseridir. Söz konusu eser, 1935-1936 yılları arasında, Albert Camus daha 22-23 yaşlarındayken yazılmış ve yayınlanmıştır. Eserin içerisindeki denemeler: "Alay", "Evetle Hayır Arasında", "Ruhta Ölüm", "Yaşama
Tersi ve Yüzü
Tersi ve YüzüAlbert Camus · Can Yayınları · 20195,4bin okunma
1552 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
İnceleme yapmayalı uzun zaman oldu. Genelde zaten inceleme yapmam ama sayfa sayısı çok olan böyle başyapıtların etkisinde nasıl kaldığımı ve bitirdikten sonra içimin nasıl dolduğunu aktarabileceğim bir şeye ihtiyaç duymamı normal karşılayın lütfen. Öncelikle konu olarak bu kitabın değişik bir türevi olan 2009 yılında yayınlanan ezel dizisinin bu
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,9bin okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
Okuyalı epey bir zaman oldu, inceleme demeyelim de bir tür iç döküş denilebilir. Ama üzerine düşünmeye değen etkileyici öykülerin, nüktedanların olduğu bu şaheser önemli bir Sabahattin Ali klasiğidir. Aklımda en çok yer eden öyküleri, "Portakal","Böbrek", "Sırça Köşk" ve benim en sevdiğim öyküsü de
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Tükenmez Kalem Yayınları · 202056,7bin okunma
Daha daha nasılsın şaheser dost ? Hatırlıyor musun , yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım ! Hasta hafızama çakılmışsın âdeta.
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hafızama çakılmışsın âdeta.
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Denizler Altında Yaşam Mücadelesi
Kaçsam gitsem bu diyarlardan, bütün insanlardan uzakta yaşasam diye hiç düşündünüz mü? Suyun altında nefes alabilen ve orada yaşayabilen yalnız bir insanın öyküsü bu. Aslında zaten hepimiz yalnız değil miyiz? Yalnız kalabilmek için o kadar da okyanuslara kaçmaya gerek yok. Su Adamı’nı anlatırken insanların arasında bir balık veya balıkların
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,530 okunma
Reklam
Sanatçı yazarlara, konu ve materyal gönderiyorum. İlhan Tarus’a “Kımıl” adlı bir böcek hakkında bir roman yahut senaryo olabilecek çapta bir taslak gönderdim. Telgrafla “Fevkalâde! Acele mahallî bilgiler ve teferruat gönder” diyor. Bugünler bununla uğraşıyorum. Benim yayın imkânım pek kıt olduğu için, böylecene geçinmeğe gayret ediyorum. Hem sanata hizmet hem de üç beş kuruş sebeplenmek gibi bir zorunluğu geçiştirmeğe çalışıyorum, senin anlıycan! Ankara’ya hemen gelmem doğru değil. Düşmanım çok! Adım unutulsun biraz, ortalık yatışsın bir hele, dediğim gibi sana gelirim... Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hâfızama çakılmışsın âdeta. Elim erse, ayağım tutsa, seni bütün cihanın görebileceği bir kuleye çıkarır ve bağırırdım: “ İşte, insan buna derler! Böyle olmağa çalışın!” İki milyar beş yüz milyon âdem evlâdının seni tanımalarını, öğrenmelerini istiyorum, anlıyor musun? Ulan, bu evlenme dalgan amma da kıyak be! Vay anasını! Desene, herifi çarptın! Hanımım, Ankaralı olucak gayrı! Hemşeri olduk. Bana da bizim dost çevrelerde “Ankaralı Ahmed” derlerdi bir vakitler. Oysa dördüncü ordu dedikleri Doğu’da doğmuşum... Neyse ne, iyi olur inşallah! Boş vakitlerinde yazmaya, hiç olmazsa Neruda’dan tercümeler yapmağa çalış. Ve bana gönder. Ama Allah aşkına, söyle kocan sana bir stilo alsın. Ve tülbentten beter kâğıtlara yazma! Otuzumdan sonra bana kaligrafi etütleri yaptırma.
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Balyoz gibi, darbeli matkap gibi bir kitap. Kafka adeta bir müneccim edasıyla şu sözü bu kitap için söylemiş olmalı: "İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız, okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar.” "insanların tarihi, tanrı'yla anlaşmazlıkların tarihidir, o bizi anlamaz biz de onu anlamayız." bu alıntı dahi kitabın vurucu gücünü özetlemekte. Yazarın hayal gücü ve cesaretinden yararlanıp kendi hayal gücümüzü ve cesaretimizi değerlendirme açısından okunması elzem bir kitap. Satirik bir şaheser omasına rağmen ve bu özelliğinden dolayı belli bir kesime hitap ediyormuş gibi dursa da herkesin okuması gereken bir şaheser. Meraklısı için spoiler içerir bir alıntı: Kabil Habil'i öldürür ve cezalandırılır, ceza sürgündür. Tüm gezilerinde, zaman yolculuklarında ve şehirlerde ise gördüğü, tanrının kibri, adaletsizliği ve ürkütücü bir kılığa bürünmesidir. Kabil katil olsa da, olayların sorumlusu ve mutlak iradenin sahibi tanrının konumu nedir? Asıl soru: tanrı, eylemlerinden dolayı sorumlu tutulabilir mi? suçluluğu ya da masumluğu nasıl, ne kadar tartışılabilir? ve muhteşem son detay: "şeytan'ın kurnazlıklarının tanrı'nın iradesine baskın çıkamayacağını eskilerden hep işittim, ama şimdi olayların bu kadar basit olduğundan kuşkuluyum, şeytan kesinlikle tanrı'nın bir aleti, tanrı'nın kendi adıyla imza atamayacağı pis işleri icra etmekle görevli. OKUYUNUZ! OKUTUNUZ!
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
359 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.