Çok mu muhteşem bir kitap?? Hayır.. ama bir solukta okudum. İçinde bulunduğum dönemde tamamen duygularımın dışa vurumu gibi.. belki ben yazsam bu kadar olurdu. Demek ki neymiş? Her kadın sevince aynı acıları çekermiş. Bazısı mertçe dile getirir, bazısı güçlü kadın rolüne bürünür içine atarmış... ama her kadın sevince ayrılık acısıyla hayattan koparmış.. kitap çok tekrara düşüyor. Bazen sayfalarca aynı şeyleri kelimelerin yerlerini değiştirerek söylüyor. Ama yinede İçinde kendinize ait noktalar biliyorsunuz. Yazarın emeğine sağlık. Umarım yaraları iyileşmiştir.. umarım unutmuştur adı batasıca karaktersizi.. çünkü bu kitap bir kurgu değil!! Ömrünün bir zamanında bu kadın bu acıyı iliklerine kadar hissetmiş!!! Cesaret edip önce dile getirmiş, sonra kağıda dökmüş... her yara iyileşir, bazısının izi geçmez sadece!!!
çukurova'ya inip o yılın pamuğunu toplamak...bölgedeki köylüler için asıl geçim kaynağı. bir de pamuk bolsa işte o zaman gör. hepsinin hayalleri vardır oradan gelecek olan parayla. kimi iyi bir binek satın almak ister, kimi iyi ve gösterişli giyitler, kimi çoluğunun çocuğunun karnını doyurmak, üstünü başını giydirmek ister. tabi ki daha öncesinde
Saat On İki
Karanlığımın örselenmiş
Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum
Merhaba çocuk
Kaldırım taşlarına baktığımız
Esmer Ankara'nın yüzümüzü kavurduğu
Dudaklarımızı çatlattığı
Buna, tsara, réa tocméala;
Hât 'o 'n cour de rândouecala!
(Güzel ülke, kötü devlet:
Adı batasıca kanunlar!)
İşte böyleydi: Kötü düzenlenen, kötü yönetilen, zengin bir memleket.