Bazı oluşumlar üzerine
Ülkede istifade edilmesi gereken onca ilim hocası varken bazı insanların İslami romantizm adı altında hayalhanem, çay ocağı vb. oluşumların peşinden gitmesi ilim olarak ne kadar geride olduğumuzu kanıtlar nitelikte. Özellikle hayalhanem ile ünlenen ve daha sonra kendi içlerindeki iç kavgadan dolayı 4 kola ayrılan oluşumların çokça takip edilmesi Türkiyedeki ilim faciasının ön resmidir. Bu oluşumların kurucuları ise İslami edebiyat yaparak bazı kesimlerin gönlünü almıştır. Bunu yaparken de her yolu mübah gören yeri geldiğinde sahabeye "çapkın" diyecek kadar gözlerini dönen bu şahislar bazı kesimler tarafından maalesef sevilmektedir. Kamera önünde edebiyat yaparak hanım kardeşlerimizin gönüllerini alan bu şahısların kamera arkasında dini değerlerle dalga geçmeleri ise tarihte yerine almıştır. Yine aynı şekilde gece saatlerinde sohbet odaları açıp hanım kardeşlerimizle sözde sohbet özde ise terbiyesizlik yapan bu şahısların kitap yazıp satması ise başka bir ironidir. Bu gibi oluşumların saçmalıkları say say bitmez. Ülkedeki insanların kitap okumaması ve hayatlarında ilme ve bilime katkısı olmayan insanların makyajlı yüzlerine ve İslami romantizm ortamına aldanıp onları takibe alması devam ettikçe bu ülke ilim olarak bir adım öteye gidemez. İşin en kötü yanı ise insanların taasub inancı içinde olması ve sevdikleri insanlara laf kondurtmaması... Büyüklerimizin dedikleri gibi; GERÇEKLER ACIDIR
Kitaplarla ilgili soru ve cevaplar part 6
Kitaplarla ilgili soru ve cevaplar part 6 Soru 1=Eğer bir kadın karakterin yerine geçecek olsaydı hangileri olurdu?Tüm hayatını aynı şekilde yaşayacaksın ona göre seçimler yapmalısın... :) Ben kesinlikle Kübra nur'un bir istanbul gecesindeki Zeynep karakteri olmak isterdim.Muhteşem bir aile,kuzenler ve Ayaz.Gerçekten Ayaz gibi birini bulduğu
Reklam
Türk kültüründe kadının değeri diğer öne çıkmış medeniyetlere göre çok öndeydi. Türk kültüründe kadınlar, erkeklerle eşit bir şekilde muamele görüyor. Tek eşli bir hayat sürüyorlar ve HANIM/HATUN hitapları kullanılıyor. Kadın hükümdarlar/imparatoriçeler yetişiyor, kadınlar da savaşıyor ve aynı şekilde yönetimde de erkek kadar kadın da söz sahibi o
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
“… Zarafet o cins güzelliktir ki gayrı sabittir. Yani maddenin aslından değildir. Lakin orada hasıl olabilir ve yine orada kaybolur. Asıl, yani sabit güzellikten farkı da budur. Bundan başka eda denilen tavır ve hareket güzelliği de vardır. Bu da adi [sıradan] bir güzelliktir ki yalnız bizzat maddeye aittir ve ârızîdir [gelip geçicidir]. Bu hal zamanla kaybolsa bile madde yine aynı kalır. Hiç dikkat etmediniz mi az güzel olan veya hiç de güzel olmayan bir kadının tarz ve edası pek güzel olabilir. Şekil ve kıyafet güzelliği de ayrıdır. Mütenasip âzâ, latif bir renk, ince bir deri, serbest bir boy, ahenkli bir sada bunların hepsi tabiatın hediyesi; baht ve talihin ihsanıdır. Tenasüp, endamı tabiat haline getirir; tavır ve harekette güzelliği de ruh yapar. O halde zarafet, iradenin tesiri altındaki güzelliğin şekli olur. Şekil güzelliği tabiata, zarafet ise sahibine şeref verir. Biri ihsandır diğeri şahsi meziyettir. Zarafet yalnız harekette görülür…” (Kitap'tan) Âlişanzâde İsmail Hakkı Eldem
Şeriat ve Kadın 1
ARAP PEYGAMBERİ MUHAMMED'E GÖRE KADININ TANIMI VE NİTELİKLERİ İki kadınım tanıklığı bir erkeğin tanıklığıma bedeldir (Kur'ân 2 Bakara 282) Kadınlar aklen ve dinen dün yaratıklardır.... (Arap Peygamberi Muhammed) Uğursuzluk üç şeyde vardır: karida ev'de ve at'da..... (Muhammed) Namazı kat'eden şeyler köpek, eşek, domuz
Reklam
289 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.