Acım biraz olsun hafiflemedi. Onu gördüğüm her an yaşadığım heyecandan, mutluluktan ve yürek acısından bir şey eksilmedi. Artık bir sürgün gibi yaşıyordum. Bir acıdan daha büyük bir acıya iltica etmiştim ve artık yorgun, kırık, güvensiz bir mülteci olarak yaşıyordum. Bir daha hiç saat takmadım, takvimleri, mevsimleri umursamadım. Adı konulmamış, tarif edilmemiş bir zaman dilimini yaşamaya başladım. Kendi gerçekliğimi yitirmiştim.
Sayfa 83 - Pdf