Hep konuşarak anlattım kendimi bazen kelimeler anlatırmış..
Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin! Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla! Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde! Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum! Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda! Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda! Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor! Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi! Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi! Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz! Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler! Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz! En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini! Adil Erdem Beyazıt
Ölüm Risalesi
Okuyorum hayatı Toprağın üstünden çok Altındakilerle var olduğunu Toprak Ölüme aç Ölüme muhtaç Hayat
Reklam
BULMAK Bir an kayboldum gibi yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an cagrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmis gibi Sensiz geçen zamanı belli yaşamamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden Işte yeni bir dünya peygamber sözlerinden Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm Adil Erdem Bayazıt
Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin! Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla! Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde! Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum! Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda! Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda! Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor! Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi! Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi! Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz! Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler! Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz! En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini! Adil Erdem Beyazıt
Sana yazmak bir mum yakıp ona bakmak gibi. Kısık ateşinde dev bir ilimle yükseliyor aklımda yüzün. Adil Erdem Bayazıt
“ya bütün şairler seni sevmiş, ya da ben her mısrada seni buluyorum.” Adil Erdem Bayazıt
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.