Onlara göre,"koşullar insanı itiyormuş" bunu yapmaya;koşullar,işte bu kadar! En sevdikleri cümle de bu! Buradan da şu sonuç çıkıyor:Eğer toplumsal düzen normal bir biçimde oluşturulursa ortada, başkaldıracak nedenler de kalmayacak ve bir anda suç olgusu yok olacak, tüm insanlar erdemli davranacak... Burada doğa hiç hesaba katılmıyor, kapı dışarı ediliyor ve yok sayılıyor. Onlara göre, tarihsel gelişimi ile CANLI bir yol izleyen toplum, en sonunda kendisi için normal olan düzeni kurmak yerine, bunun tam tersi gerçekleşecek; başka bir deyişle, birbirlerinin matematiksel hesaplarından çıkan bir sistem, hiçbir tarihsel ve canlı yolu izlemeksizin, hiçbir süreçten geçmeksizin bir anda bütün insanlığı değiştirip yeniden yapılandıracak ve her şey bir anda adil ve kusursuz oluverecek! Ve işte bu yüzden, bu kafalar tarihi içgüdüsel bir biçimde reddederler, sevmezler:"Tarihte yalnızca çirkinlikler ve budalalıklar var" diyorlar ve her şeyi bu "budalalık"düşüncesiyle açıklıyorlar! Yaşamın CANLI SÜRECİNİ de sevmemeleri bu yüzden. Çünkü nasıl olsa YAŞAYAN CANLARA gerek yoktur! Çünkü yaşayan can, yaşamı talep eder, mekanik düşünceye başkaldıracaktır; yaşayan can kuşkucudur, tutucudur! Oysa onların isteği ölüm kokuyor ve kauçuktan yapılabilir, en azından canlı değil, irade yok, başkaldırı yok, tam bir köle zihniyeti var...
EBUBEKİR RAZİ İslam düşünce tarihinde hekim-filozof tipinin olduğu kadar tabiatçı/natüralist felsefenin de en başarılı temsilcisi olan Ebû Bekr Muhammed b. Zekeriyyâ er-Râzî, 865 yılında Tahran yakınlarında bulunan Rey şehrinde doğdu. Batılılar onu" Rhazes " diye anarlar. Gençlik yıllarında edebiyat ve musiki ile ilgilendiği, geçimini
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
trrrrum, trrrrum, trrrrum! trak tiki tak! makinalaşmak istiyorum! beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu! her dinamoyu altıma almak için çıldırıyorum!
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,5bin okunma
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Demokrasi kusursuz bir sistem değil. Her şey insana bağlı. İnsan ne kadar erdemli ise sistem o kadar adil ve kusursuz olur.
Sayfa 224Kitabı okudu
‘Oy Vermek Şirk’ Diyen Fitnecilerin İç Yüzü! İslam'ın dışındaki bütün beşerî sistemler eksiktir! İnsanlar, daha iyi ve daha adil bir yaşam için ortaya koydukları herhangi bir yönetim sisteminin arıza çıkaran herhangi bir yerini onarsalar bile, sistem muhakkak başka bir yerden hata verir. Çünkü insan hata yapar. Doğru bilgiyi, deneme-yanılma yöntemiyle elde eder. O Allah ise, yanılmayan ezelî ve ebedî ilmiyle, İslam denilen bu kusursuz ve adil sistemi bize beğenmiştir. (Mâide 3) Tam bu noktada çokça sorulan, 'Neden bizim için en iyisini Allah bilir?' sorusunu başka bir soruyla cevaplıyayım: Elimde kullandığım şu iphonu ben mi daha iyi bilirim, yoksa bunu yapan Steve Jobs mu? Bu telefon nasıl yapıldı? Kaç gizli özelliği vardır? Şarjı hangi durumlarda daha hızlı tükenir? Bu telefon için en zararlı olan şeyler nelerdir? Kaç parçadan müteşekkildir?.. Bu gibi yüzlerce sorunun en güzel cevabını, bu makinayı yüzlerce parçadan toplayıp birleştiren kişi verebilir. Çünkü bu makinayı o yapmıştır. İnsan denilen bu kompleks makinayı en iyi bilen zât ise, onu yapan Allah Teâlâ’dır. İhtiyaçlarını, gerekliliklerini, sakınması gereken ve yapması gereken şeyleri en iyi O yaratıcı bilir. Hal böyleyken, bizi bizden daha iyi bilen O yaratıcı, nasıl yaşamamız gerektiğini bize beyan ettiyse öyle yaşamak, aklını derinlemesine kullananların tercih edeceği bir seçim olacaktır. Peki, Allah'ın hükümlerinin tam manasıyla yaşanmadığı bir yerde Müslümanın tavrı ne olmalıdır?
Reklam
“Anarşist sistem niçin hayata geçirilemesin? Biz ilericiler, yalnızca var olan sistemin adaletsiz olduğu ilkesinden değil, dahası, adalet var olduğuna göre daha adil bir başka sistemi, var olan sistemin yerine koymanın avantajlı olacağı ilkesinden de yola çıkıyoruz. Eğer farklı düşünürsek ilerici değil burjuva oluruz. İyi de bu adalet kavramı bize nereden gelmekte? Toplumsal kurgu ve sözleşmelerden oluşan bu yalanların tersine doğal ve sahici olandan. Doğal olan ise yarı yarıya, dörtte bir ya da sekizde bir değil tamamen doğaldır. Dolayısıyla, şu iki şeyden biri doğrudur: Ya doğal olanı toplumsal düzlemde gerçekleştirebiliriz ya da gerçekleştiremeyiz; başka deyişle toplum ya doğal olabilir ya da özü bakımından kurgudur ve hiçbir durumda doğal olamaz. Eğer toplum doğal olabilirse bu durumda anarşist toplum, yani özgür toplum kusursuz bir biçimde var olabilir; hatta bir yerlerde var olması da gerekir, çünkü tamamen doğal olan tek toplum budur."
“Basit bir soru ama, merakıma engel olamıyorum... Neden anarşist oldunuz? Sosyalizmi ya da sizin isyanınızla uyuşan ve bu denli uzak olmayan herhangi bir ilerici hareketi seçebilirdiniz... Söylediklerinizden (ve bunun da iyi bir tanım olduğu kanısındayım) anarşizmden, bütün uzlaşmalara, bütün toplumsal çözümlere isyanı, aynı zamanda da
TUHAF GÜNLER / 2002 Şubat (1994-2002) Atıflar :
Atıflar : Susurluk kazası (ya da Susurluk skandalı) : 3 Kasım 1996'da saat 19:25 sularında Balıkesir-Bursa karayolunda Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen trafik kazası sonucu, devlet-polis-mafya ilişkilerinin ortaya çıkması ile patlak veren skandal. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli skandallarındandır. Kazada,
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.