Sürüden birçoklarını ayartmak için geldim. Halk ve sürü varsın bana kızsın. Çobanlar Zerdüşt’e haydut desin. Ben onlara çoban diyorum. Onlar kendilerine iyiler ve adiller diyor. Ben onlara çoban diyorum; ama onlar kendilerine hak dininin müminleri diyor.’’ Nietzsche
Benden size nasihat, dostlarım: cezalandırma dürtüsü güçlü olan hiç kimseye güvenmeyin! Türü ve soyu kötü insanlardır bunlar; yüzlerinde cellat ve hafiye köpeği bakışı vardır. Güvenmeyin kendi adaletinden çok sık söz eden hiç kimseye! Sahiden, onların ruhlarında eksik olan bal değildir sadece. Ve kendilerine, “İyiler ve adiller” deseler bile, unutmayın onların Ferisiler* olmak için tek eksiklerinin güç olduğunu. * “Ferisiler: İ.Ö. VI.-I. yüzyıllar arasında Filistin’de egemen olmuş, yazılı olmayan geleneğin önemini ısrarla vurgulamış olan bir Yahudi tarikatı. Ferisi sözcüğü gündelik dilde ikiyüzlü anlamında da kullanılmaktadır.”
Reklam
“Savaş muhabirliği yapacak değilsin. Öleceksin büyük bir olasılıkla. Öldüreceksin. Sen tavuk bile kesemezsin. Değmeli ağabey. Yazacaksan, yaşadığın topraklarda egemenlerin bilinçlendirmekten kasten yoksun bıraktığı insanlarımızın korkunç serüvenlerini yaz. Emperyalistlerin oyunlarını uygulayan politikacılara alet olmayalım. Esat Adil’ler, Aybar’lar, Sertel’leri düşün... Behice Boran’lar, Adnan Cemgil’ler daha niceleri boşuna haykırmıyorlar...”
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Adiller aslan gölgesinde, zalimler kaplan pençesinde yaşarlar..
Sayfa 73 - Mutena YayınlarıKitabı okudu
İyiler ve adiller ahlak tahripçisi derler bana; hikayem ahlaka aykırıdır!
Sayfa 61 - SisKitabı okudu
128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Albert Camus'un bizlere her ne görüşe sahip olursak olalım insanın değerinin her zaman göz önünde bulunması gerektiğini, hayat anlayışımızla insan yaşamını karşılaştıran çok güzel bir eser.
Adiller
AdillerAlbert Camus · Can Yayınları · 2018726 okunma
Reklam
İyiler ve adiller bana ahlâk tahripçisi derler, hikayem ahlaka aykırıdır.
Sayfa 61 - SisKitabı okudu
Çobanlar diyorum, ama iyiler ve adiller diyor onlar kendilerine. Çobanlar diyorum: ama doğru inancın müminleri diyor onlar kendilerine.
Sayfa 17
Bazı akşamlar altı yaşındaki oğluyla giriştiği kanlı dersleri izlemek zorunda kalıyorlardı. Baba oğul küçücük salonda "kolsuz kahraman" oyunu oynama alışkanlığı edinmişlerdi. Baba tek kolunu devre dışı bırakıyor ve oğluna sesleniyordu: "Ben şimdi burjuvayım, vur bakalım!" Oğlan şaşırmış ve ürkmüş durumda saldırıyor ve daha elini dokundurmadan burjuvadan yediği ağır bir tokatla yere yıkılıyordu. "Hadi kalk bakalım" diyordu baba. "Ben Amerika'yım. Vur şimdi." Kan ter içinde saldıran küçük çocuk, bu kez de Amerika tarafından tepesi üstü halıya vuruluyor, anne dayanamayıp "Yeter artık öldürdün çocuğu!" diye bağırınca baba yumuşuyor ve kucağına alıyordu oğlanı. "Hadi ağlama ağlama. Söyle bakalım dünyada en iyi kimler?" Oğlan ağlayarak "Çinliler!" diyordu. "Aferin" diye oğlanın gözyaşları ve sümükle ıslanmış yüzünü öpüyordu babası. Tam çocuk olanları unutup gülmeye başlarken bir yumrukla odanın karşı köşesine uçuyor ve burnundan kan boşanıyordu. "Halk ordusunun askerleri hiçbir zaman gafil avlanmaz"diyordu baba. "Hep tetikte dururlar." Çocuğun yaban, saldırgan, dövmekle dövülmek arasında sallanan bir yaratık olması ve Bülent'in kızını gördüğü yerde yumruklaması, kız kıvrandıkça zevkle gülmesi, ev sahiplerinin isyanı ve konukların aldırmayışı demek olan konukluk bir karabasana dönmüştü artık ve Adiller geleli bir ayı geçmişti.
Sayfa 140 - Doğan Kitabevi
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
1905 senesinde, Rusya'da sosyalizmi benimseyen ve ülkeye adalet getirme telaşesindeki bir grup genç, malesef koşullar gereği şiddete başvurma durumundadırlar ve ülke yönetiminde 'Grandük' denen bir otoriteye sahip birine suikast düzenleyip öldürme gayesindedirler, oldukça duygusal olan gençlerimiz korkmalarına ve cesaret eksiklerine rağmen bu suikasti gerçekleştirmeyi başarırlar. 'Başarırlar' diyorum zira bu grandük, insanlara karşı zalim ve zorbadır, dönem Rusya'sında hangi otorite zalim değildi ki zaten? İşte bütün bunlar Albert Camus'nün bu 'Adiller' başlıklı eserinde senaryo-oyun tarzında hikayeleştirilmiştir. Büyük Fransız yazar Albert Camus, bu oyunu yazarken Rusya'da yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenmiştir. Zira, gerçekten 1905 senesinin Şubat ayında Rusya'da, Rus Çarı'nın amcası Grandük Sergey, bombalı bir suikast sonucu ölmüştür, suikasti gerçekleştirenler sosyalist partiye bağlı gençlerdir. Ben, yazar bu olaydan esinlenerek yazmıştır bu eseri diyorum fakat yazar, bu oyunu yazarken karakterlerin isimlerini dahi değiştirmeye lüzum görmemiştir. Zira Camus, bu sosyalist gençlere bir hayli saygı ve hayranlık duyuyormuş, bunu yazarın kendisi kitabın önsözünde de belirtiyor. Tesiri yüksek psikolojik tahlillerin ve tasvirlerin yığılı olduğu bu Albert Camus eserini okumanız dileğiyle. İyi okumalar...
Adiller
AdillerAlbert Camus · Can Yayınları · 2018726 okunma
Resim