Ahmed Arif..
Aslında kısa ve öz.. Bazı adamlar hakkında çok konuşmamak gerekir. Hele ki Ahmed Arif ise bunlardan biri.
Ama ben yine size bir de "Adiloş Bebe"yi hem okuyun hem de Cem Karaca'dan dinleyim derim. İki devin buluşması..
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Bir şiir kitabına dair nasıl inceleme yapılır hiçbir fikrim yok. Ancak Ahmed Arif'e dair söyleyeceklerim var.
Refik Durbaş'ın anılarından derlenen bir bölüm;
''Ahmed Arif günün birinde Ankara'da polisler tarafından yakalanır.Hakim karşısına çıkarılmak için Istanbul'a götürülmesi gerekmektedir.Zor zamanlardır.Şair,
Cem Karaca’nın ‘devrimci müzik’ yaklaşımını Edirdahan konserlerinde de devam ettirdiğini görüyoruz. 1978 Şubat'ının sonlarında verilen bir Cem Karaca-Edirdahan konserinde çalınan parçalar şöyleydi: ‘1 Mayıs’, ‘Mor Perşembe’, ‘Bir Mirasyediye Ağıt’, ‘Adiloş Bebe’, ‘Maden Ocağının Dibinde’, ‘İhtarname’, ‘Kerem Gibi’, ‘Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini’, ve ‘İşçi Marşı’. Politik çizgisini Dervişan’da bıraktığı yerden Edirhan’la konserlerinde devam ettiren Karaca, kayıtlarına ilkbaharda girmeyi planladığı albüm içinse daha değişik şeyler düşünüyordu.
ADİLOŞ BEBE
Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...
Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü.