Düşünsenize ;
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
ENC
ENC
İlk şiirim :)
Anlatamıyorum.. Ne kadar yazsam olmuyor. Bu düzeni bozuk aşka iki satır yazayım diyorum; Beceremiyorum. Zulamda üç kırık cigara ,yaksam yanıyorum yakmasam ölüyorum. Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm.. Sevmek neydi ha söyle? Senin gibi çekip gitmek mi, yoksa benim gibi arsızca sevmek mi ? Kokuşmuş küflü ranzamın paslı demirinden soğuk
Reklam
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Listedeki kitapların yorumunu dinlemek isterseniz: youtu.be/4ub09udsIk0 1. İnce Memed, Yaşar Kemal✅ 2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay✅ 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 5. Kara Kitap, Orhan Pamuk✅ 6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal 7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan✅ 8. Aşk-ı Memnu,
187 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........ Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368.9k okunma
Kütüphane yolunda küçük bir adım 🤗
"Kitaplara dolu bir evrene adım adım.."Kimler ne okuyorrr?
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
Dorian Gray ' in Portresi, Oscar Wilde ' nin tek romanı olma özelliğini taşıyor. Ama 10 kitap yazacağına tek bir kitapla 10 kitaba bedel bir etki bırakması onun nasıl bir yazar olduğunu ortaya koyuyor zaten. 1981 yılında basılan Dorian Gray ' in Portresi yayımlandığı dönem büyük tepki görüp, büyük tartışmalara sebep olmuştur. Kitabın yazarı Oscar
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Yabancı Yayınları · 201773.4k okunma
'Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi..'
55 syf.
9/10 puan verdi
Kişisel gelişim kitaplarını eleştirdiğimde beni çarmıha gerip domateslemek isteyenlere sesleniyorum, bırakın elinizdekini de Ermişin okyanusundan susuzluğunuzu gidermeye gelin, hem hepimize yetecek kadar var meraklanmayın. Bu kitap hakkında hali hazırda çok güzel incelemeler yazılmış, birçok farklı açıdan yaklaşılmış. Benim vurguladığım nokta ise bir dostunuza veda ederken ayak üstü yapılan sohbetin doyuruculuğu ve verdiği hazzın üstünlüğü olsun. Çünkü Ermiş tam da bu tarzda yazılmış. Tam da ihtiyacımız olan noktaları hep tam onikiden vurmuş. Kitaptaki didaktik aforizmalar mükemmel ama daha da mükemmel olan kitabın üslubu sanırım. Sabahattin Ali okumalarından sonra güzel üslup hastalığı bana da bulaştığından bu konudaki arayışımı şu kısacık kitapla doyurmak şaşırtıcıydı. Bazı cümleleri aynı hazzı alabilmek için tekrar tekrar okudum diyebilirim. Sohbet tarzında ve samimi üslupla yazıldığından kitabın içindeki dünyaya hemencecik adım atmış buldum kendimi. Bu yüzden Ermiş'e ; "Gel boşver gemiyi, bi' çay içelim dertleşelim seninle" diyesim geldi. Acının da hayatın bir parçası olduğunu bir türlü kabullenemiyoruz, Ermiş kabullen diyor, diğer türlü diyalektik anlayış gereği zevki de algılayamazsın diyor. Ama diyorum keşke hayatın kanunları böyle olmasaydı, ne olurdu ki kötülüğün olmadığı, insanların ve bilhassa hayvanların birbirini vahşice yemediği bir dünya olsa ? Diyorum da kalıyorum. İyisi mi bunları pek fazla düşünmemek. Ben sonunda erdim galiba, siz de ermek istiyorsanız, açık adres elinizde. Keyifli okumalar :)
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370.7k okunma
Çok şey yaşadım bu yıl. Babamı kaybettim, kuzenim intihar etti. Umutlarımı, hayallerimi kaybettim. Azmimi, başarma isteğimi kaybettim. İnsanlara olan güveni, yüzümdeki tebessümü kaybettim. İçimdeki iyi niyeti kaybettim... Ama! Babamın vefatının ilk günü (ki babamın ölümü ölümümdür diye düşünürken) bana espri yapıp güldürmeye çalışan kardeşime tebessüm ettiğimde, mutlu olmanın ne yaşarsak yaşayalım yine mümkün olacağını fark ettim. Bu yüzümdeki ağız dolusu kahkaha o farkındalığın eseri. Ne olursa olsun gülün!. Ben gülmenin bulaşıcı olduğuna inanıyorum. Yüzünüzdeki tebessümü kaybetmemeniz dileğiyle.. Dershanenin son günü anısına çekilmiş bir fotoğraf. Tahtada yazan da şu: "Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın." Âşık Besra Hatice ŞATIROĞLU :D
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.