352 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bill Gates okuduktan sonra sevdiklerine hediye etmiş bu romanı, o kadar sevmiş yani. Bunu duyunca alıp okumak istedim ben de vee sana laflar hazırladım Bill: Heyy kendine gel, çip işine bak kardeşim sen, bırak roman tavsiye etmelerini. Yani o kadar da değil, okunup sevilen herkese hediye alınacak, herkesin okuması için elinden geleni yaptıracak cinsten bir şey değil, hayır hayır. Tipik bir pembe roman ya da romantik komedi türünde bir roman. Çok zeki ama sosyal becerileri bir o kadar kötü erkeğimiz ile çılgın, ele avuca sığmayan kısaca erkeğimizin tam zıddı bir kadın, bir araya gelince ne olur? Aşk tabi, ama eğlenceli, bir adım ilerleyip 5 adım gerilemeli olandan elbette. Öylesi bir olay örgüsü idi işte, benim için kelimenin tam anlamıyla standardı yakalamış bir kitaptı. Aman aman şaşırtmadı, güldürmedi, sürüklemedi. Tüm klişeleri barındıran, çizgi dışına çıkmamış tipik bir türünün örneği idi okuduğum. Hemen şunu da söyleyip bitireyim kahramanlarımızı bir araya getiren kızımızın biyolojik babasını tespit için oluşan "baba projesi" kısmında babayı da tahmin edince pek bir merak ettiren tarafı kalmadı nezdimde. Neyse onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine diyelim gidelim en iyisi.
Rosie Projesi
Rosie ProjesiGraeme Simsion · Pegasus Yayınları · 2015250 okunma
Ben hiçliği temsil ediyorum. Adım Hiçlik kontu, senatör. Doğmadan önce var mıydım? Hayır. Öldükten sonra var olacak mıyım? Hayır. Ben neyim? Bir organizmaya eklenmiş bir parça toz. Bu dünyada ne yapacağım? Seçme hakkı benim. Acı çekmek ya da keyif almak.
Reklam
“Ben ucuz bir romandım. Hayır, kötü bir edebiyatın bile bir gerçekliği vardı: Can sıkıcı taklitçilikleri bile benden gerçekti. Ben yoktum; hatta ben yokum, olmadım diyemeyecek bir yerdeydim; kelimeler bile yan yana gelerek beni tamamlamak istemezlerdi. Ne olurdu benim de kelimelerim olsaydı; bana ait bir cümle, bir düşünce olsaydı. Binlerce yıldır söylenen milyonlarca sözden hiç olmazsa biri, biri içine alsaydı! Çok insan için söylendi ama, sana da uygulanabilir denilseydi. (Bu sözleri başkalarıyla paylaşmaya razıydım. Başka çarem yoktu.) Kendime gerçekten acıyabilseydim, gerçekten ümitsiz olsaydım. (Olumlu durumları aklıma getirmeye cesaretim yoktu.) Sonra yavaş yavaş, adım adım doğrulurdum.”
İnsan soyunun latif yarısıdır kadınlar
“kadınlar öyle varlıklar ki...” burada elini salladı, “hiçbir şey söylenemez onlara dair! Gel de yüzlerinde görünüp yiten anlamları, imaları, ışıkları anlat! Anlatamazsın! Yalnızca gözleri bile öyle uçsuz bucaksız bir ülkedir ki adım atmaya kalkanın vay haline! Hiçbir şekilde bulup çıkaramazsın onu oradan. Yalnızca yüzlerindeki ışıltıyı anlatmak bile ne zor! Nemlisi, kadife gibisi, şekerlisi... ve Tanrı bilir daha kaç türlüsü!.. Ayrıca serti var, yumuşağı var, hatta süzgünü, mahmuru, rehavet içinde olanı var... ama rehavet içinde bile olsa, o ışıltı insanın yüreğine bir kanca attı mı, ruhunun üzerinde keman yayı gibi gidip gelmeye başlar. Yok, hayır! Uygun sözcüğü bulabilmek... kadınları anlatabilmek zor! İnsan soyunun latif yarısıdır vesselam, kadın milleti.”
Sayfa 197Kitabı okudu
“Çünkü her niyet, her adım, her dua, her fikir, her girişim, her başlangıç hak edilmek ister.”
Sayfa 45
992 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 27 days
''Benim Yolculuğum''
Nihayet, plânladığım okumalarım, bu yıl için tamamlandı. Geçmişte okuduklarımla birlikte: * 1) Şamanizm (Mircea Eliade)
Şamanizm
Şamanizm
2) Gılgamış (Jean Bottero)
Gılgamış Destanı
Gılgamış Destanı
3) Zerdüşt - Avesta
Avesta - Zerdüştilerin Kutsal Metinleri
Avesta - Zerdüştilerin Kutsal Metinleri
4) Upanishadlar (Korhan Kaya çevirisiyle)
Upanishadlar
Upanishadlar
5) Rigveda (İlahiler) (Korhan Kaya çevirisiyle)
Rigveda
Rigveda
6) Homeros - İlyada ve Odysseus (Azra
Rigveda
RigvedaAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201863 okunma
Reklam
Allah seni orada durdurduysa vallahi hâyır oradadır. Bir adım ötesi sana çukur olur.
592 syf.
·
Not rated
Kitap epey esnek diyebileceğimiz bir tarih anlatımına sahip. Atatürk hakkında bilgi, belge, rivayet, dedikodu, roman ve hikaye gibi edebi eserler; ne varsa, ne bulunduysa kullanılmış. Kaynak yetersizliğinden sanırım bazı yerlerde hikaye-roman yazımında kullanılan diyaloglara dahi başvurulmuş. Kimliği belirtilmeden “bir arkadaşı” gibi söylemlerle
Atatürk
AtatürkLord Kinross · Altın Kitaplar · 19941,987 okunma
Bekliyoruz. Sıkılıyoruz. [Elini kaldırır.] Hayır, itiraz etme, ölesiye sıkılıyoruz, bu açık. Tamam. Farklı bir şey oluveriyor, o zaman ne yapıyoruz? Hiç karışmıyoruz, kuruyup gidiyor. Hadi, işe koyulalım! [Yığına doğru yaklaşır, büyük bir adım atıp durur.] Bir anda her şey yok olacak ve bir kez daha hiçliğin ortasında yalnız kalacağız! Kara kara düşünür..
"Ah," dedi karanlık onun sessizliğini okuyarak. "Bilmiyorsun." Yeşil gözleri bir kez daha renk değiştirdi ve karardı. "Sınırsız zaman istiyorsun. Kuralsız özgürlük istiyorsun. Seni bağlayan hiçbir şey olmasın istiyorsun. Canının çektiği gibi yaşamak istiyorsun." "Evet," dedi Adeline nefesi kesilerek ama gölgenin ifadesi tatsızlaşmıştı. Elini geri çekti, sonra bir anda gözden kaybolup birkaç adım ötedeki bir ağaca yaslanmış halde ortaya çıktı. "Reddediyorum," dedi. Adeline tokat yemiş gibi geri çekildi. "Ne?" Bu noktaya kadar gelmiş, sahip olduğu her şeyi vermiş, seçimini yapmıştı. Bir geleceğinin olmayacağı o dünyaya, o hayata, şu ana ve geçmişe dönemezdi. "Reddedemezsin." Gölge, siyah kaşlarından birini kaldırdı ama yüzünde eğlendiğine dair bir işaret yoktu. "Ben senin emrine amade bir lamba cini değilim," diyen gölge, kendini ağaçtan iterek doğruldu. "Ya da ölümlülerin sunduğu ıvır zıvırlara karşılık iyilik saçan, uyduruk bir orman cini. Ben senin tanrından daha güçlü, şeytanından daha yaşlıyım. Ben yıldızların arasındaki karanlık, toprağın altındaki köklerim. Ben vaadim, potansiyelim ve oyun oynamak söz konusu olduğunda, kuralları ben koyar, piyonları ben dizerim ve ne zaman oynayacağımı kendim seçerim. Ve bu akşam hayır diyorum."
Sayfa 59
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.