Akdeniz bölgelerinde onur adına işlenen suçlarda kurban olan hemcinslerim için acı çekerim. Az sonra hayatiyetine bir kürtajla son verilecek çocuklar için de, yaşama şansına sahip olduğu halde yoksulluktan ölen çocuklar için de, çok uzun zaman önce sunaklarda kanı akıtılan bakireler için de acı çekerim.
Başını kaldırıp yukarı baktı ve yıldızlı gökte ufuktaki tek kızıl yıldızı seçti; Tanrıça Lostris'in yıldızıydı bu. Onun tılsımını yükseğe kaldırdı ve Tanrıça'ya Övgü'yü musiki makamında okumaya koyuldu. Daha ilk kıtayı tamamlamıştı ki öfkeli ve yabana bir gücün varlığını hissetti. Başka bir tanrı çağrıya yanıt vermişti, Taita da iştar"! tanıdığına göre, bunun hangisi olduğunu tahmin edebiliyordu. Övgünün ikinci kıtasına başlaması üzerine ilersindeki kayanın üstünde bir parıltı belirdi. Marduk'un tapınağındaki kurban ateşinin yandığı zamanlar ocağın bakır duvarlarında beliren kızartı gibi bir şeydi bu. Taita, "Marduk gücendi ve öfkesini gösteriyor," diye hoşnutluk duydu. İhtiyar adam hafif hafif ışıldayan noktaya gidip durdu ve monoton bir tonla konuşmaya başladı: "Ülkenden ve tapınağından çok uzaklardasın, ocakların Marduk'u. Bu Mısır ülkesinde sana tapınanlar çok az. Güçlerin burada dağılmış durumda Tanrıça Lostris'e sesleniyorum, sen ise buna karşı koyamazsın." Taita böyle diyerek eteğini kaldırdı. "Ateşini söndürüyorum, Marduk," dedi ve bir kadın gibi yere çömelerek kayanın üstüne işedi. Kaya, demircinin fırınındaki bir metal külçesi gibi cızırdadı ve buhar salıverdi. "Yok Edici Marduk, Tanrıça Lostris adına senden kenara çekilip geçmeme izin vermeni istiyorum."
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Curtlee ailesinin tek oğulları olan Ro yüksek bedelli kefalet ile serbest bırakılmıştı.Tanık olan ve mahkemesinde onun aleyhinde şahitlik etmeye başlamış ve bir şekilde o mahkemede yer alan kişiler cinayete kurban gidiyorlardı.Teğmen Glitsky cinayetleri onun işlediğinden emin olsa da kanıtlayamadığı için Ro'yu tekrar hapishaneye gönderemiyordu.Adalet Saray'ı kanıt istemekle beraber siyasi gücün baskısı ile de mücadele etmek zorunda kalmıştı.Vali ve basın polislerin haklara tecavüz ettiğinden dem vurup ,Curtlee ailesininde seçimlerde bağışladıkları paraların meyvelerini alabilmek adına baskılarını artırmaya devam ediyorlardı. Curtlee ailesi tecavüze uğrayan kızların hizmetçiler olduğunu ve onların savunulma hakkının olmadığını ileri sürerken,San Fransicisco Bölge Başsavcısı Wes Farell 'de kendini bu siyasi baskının içinde bulur... Glitsky, bu para babası ailenin şehrin üstündeki egemenliğini kırabilecek mi? Ro'nun ,dokuz yıl sonra kavuştuğu özgürlüğünü satın alabilmesi için babasının nüfuzunu ve parası yeterli olabilecek mi? Adaletin,zenginler için geçerliliği ne kadar? Bütün siyasi baskılara rağmen,Wes Farell bulunduğu mevkinin hakkını verebilecek mi? Bu kitaba başlamadan önce uykusuz kalabilmeyi göze alın,temposu yüksek bir adalet savaşını kimin kazandığını soluksuz okuyacaksınız....
Hasat Zamanı
Hasat ZamanıJohn Lescroart · Martı Yayınları · 2015188 okunma
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İzmir'de işlenen bir cinayeti araştıran,Cinayet Masası Komiseri Çetin bir taraftan ortağı Leyla'nın Adıyaman'a tayın isteyip gitmesine alışmaya çalışırken diğer taraftan eski eşinin amir olarak işe başlamasının olumsuzluğunu yaşıyordu. Leyla ise Adıyaman'da babasının kardeşleri ve kuzenlerinin desteği ile bu şehrin büyüsüne zorlanmadan alışıyordu,buraya geliş amacı cinayete kurban giden babasının katillerini yakalayıp adalete teslim etmekti... İzmir ve Adıyaman emniyetinin ortaklaşa çalışması sonucu aydınlatılmaya çalışılan cinayetin arkasında babasını öldüren uyuşturucu mafyası olma olasılığı ,Leyla' ya destek veren amirlerinin onu koruma adına nasıl bir yol izleyecekleri ve kendisini nelerin beklediğini tahmin etmesinin endişesi her an artarak soruşturduğu dava da etkili olacak mıydı ? Beraber çalıştığı ortağına karşı hissettiği duygusal bağı onu neler ile karşılaştıracaktır? Leyla düşündüğünün üzerinde yüzleşeceği olaylar ile nasıl baş edecekti? Komiser Çetin ona destek vermek için geldiği Adıyaman mafyasının cehenneminde yıllardır biriktirdiği tecrübeleri ile bu yangından yerinden nasıl kurtulacaktı? Tüm bu soruların cevabını ve hayal edemeyeceğiniz adrenalini ve Adıyaman şehrinin tarihi dokusunun masalsı anlatımını bu kitapta bulacaksınız...Merakınıza yenik düşüp son sayfalara geldiğinizde ,nefes almakta zorlanacaksınız... Sayın kalemdaşım Gonca Çiftçioğulları Hanımı tebrik ediyor,böyle güzel bir polisiye ile bizleri buluşturduğu için kendisine yürekten teşekkür ediyorum... Polisiye severlere kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum...
Güneşin Kızı
Güneşin KızıGonca Çiftçioğulları · Agapi Yayınları · 2015178 okunma
"Ahmed Cevad" kimdir? Şöyle bir geriye yaslanır ve beni can kulağıyla dinlerseniz, sizi, birkaç dakika da olsa, başka bir dünyaya, duygu âlemine taşımak istiyorum. Türkiye ve Türk kültürüne hizmet edenler unutulmamalıdır. Evet, milleti millet yapan değerler vardır, şahsiyetler vardır; hani, bir melodi var ya “unutmamalı, sevgiyle
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048bin okunma
Reklam
Din adına bütün değerler yok edildi. İslamın devrimci ruhu öldürüldü. Halk, yönetime kurban edildi. Tarihte ilk defa din alimlerinin yardımıyla İslam, baştakilerin oyunlarına alet edildi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
alıntıdır.. Selam Olsun 8 Mart’ı Yaratanlara! Karanlık günlerden geçiyoruz!
Pierre-Joseph Proudhon
Yönetilmek Nedir? Pierre-Joseph Proudhon Yönetilmek; polisçe gözetlenmek, denetlenmek, dikizlenmek, sevk ve idare edilmek, yasalar içinde boğulmak, sınırlandırılmış olmak, hareket alanı daralmak, nasihat dinlemek, kontrolden geçmek, değerlenmek veya değerlenmemek, aşağılanmak, sansürden geçmek; hiçbir hak ve yetkisi olmayan birilerince emir altında kalmak demektir... Yönetilmek, her işte, her harekette, her faaliyette kaydedilmek, bir şeylere tabi tutulmak, değerlendirilmek, damgalanmak, vergi ödemek, uyruklu olmak, ruhsatlı olmak, otoriteye maruz kalmak, yararlı olmak, uyarılmak, engellenmek, reforme edilmek, düzene sokulmak, cezalandırılmak demektir... Yönetilmek; kamu yararı bahanesiyle ve kamu yararı adına suiistimal edilmek, idare edilmeye tabi tutulmak, dolandırılmak, sömürülmek, birilerinin tekelinde olmak, aldatılmak, hırsızların eline düşmek, şantaja uğramak demektir... Sonuç olarak yönetilmek en küçük bir direnişte, daha şikayete kalkışmadan baskı görmek, cezalandırılmak, fena halde haşlanmak, hakarete uğramak, takip edilmek, tartaklanmak, bir şey söylemek için ağzını açamamak, hapse atılmak, kurşuna dizilmek, topa tutulmak, yargılanmak, lanetlenmek, sürülmek, kurban edilmek, satılmak, ihanete uğramak ve üstüne üstlük alaya alınmak, makaraya sarılmak, küfürlere maruz kalmak ve tecavüze uğramak demektir... İşte yönetim budur: onun adaleti de, ahlâğı da budur...
Reklam
363 syf.
10/10 puan verdi
Peter Singer'ın bu kitabı Batı'da aslında büyük bir devrimin başlangıcı da sayılabilir, bugün hayvan hakları konusunda yazan çizen insanların her birinin mutlaka bu kitapla yolu kesişmiştir. Günümüzde veganizmin öyle ya da böyle daha fazla bilindiği, yayıldığı, bir çok insan için bir ahlâk ve etik meselesi olarak algılanmasının yanı sıra başka
Hayvan Özgürleşmesi
Hayvan ÖzgürleşmesiPeter Singer · Ayrıntı Yayınları · 2005123 okunma
Bernard Shaw
Bilgisizliğin yarattığı boşluğa yerleştirilen vahşi inançlarla oluşturulan yöntemler: Kurban vermeler, öç almalar, din ve fetih savaşları, tarih adı verilen yalanlar, yüceltilen kaba cinsellik ve aslında bir köpek kadar uysal, öğrenmeye istekli, dostluğa meraklı insanları en korkunç ve acımasız bir yaratığa dönüştüren o serüven denilen kavgacılık... Ve buna, insan doğası diyorlar! Oysa, hiç de doğal değil bunlar: Gerçek insan doğası sürekli çatışma içinde bunlarla; daha çok kan dökmek için koparılan tüm yaygaraya karşın, insanlar adalet, merhamet, birlik, barış için sesleniyorlar ve sözde bunlar adına yapılan onca kötülük karşısında bile; büsbütün susturulamıyorlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.