Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed.
"Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salât ederler. Ey îmân edenler! (Siz de) ona salât edin ve (ona) teslîmiyetle selâm verin!" |Ahzâb /56 Sallallahu aleyhi ve sellem, anlamı; Allah cc. Ona salatu selam etsin. Aleyhisselam, anlamı; Allah'ın selamı onun üzerine olsun. Allahümme salli ala Muhammed'in ve
Ben Nasılım? Nasıl Biriyim ?
Kendime sıraya geçen öğrencilerimin arasına girerek, şu soruları soruyorum, kendimin haberi olmadan, kendimin gıyabında : -Sen nasıl birisin , iyi misin yoksa kötü müsün ? -Adın anıldığında yüzlerde tebessüme mi yoksa ekşimeye mi sebep oluyorsun ? - Bir ortamda olmadığında kendine neden yok boşluğun belli oluyor, aranılıyorsun yoksa iyi ki de yoksun ve huzur buluyoruz, mutlu oluyoruz yokluğunla mı dedirtiyoruz ? -Siz Fransız kalınması gerektiği yerde Fransız kalınmasını biliyor musunuz yoksa milliyetinizi (!) ısrarla sürdürmeye devam mı ediyorsunuz (!)? - Adınız anıldığında özü sözü bir , gittiği yola gidilir, sahip olduğu inanç ve değerleri layıkıyla yerine getirmeye çalışan gıpta edilen birisi misin yoksa adınız anıldığında hiç de inandırıcı olmayan, içi başka dışı başka, sahip olduğunuz değerleri kendi şahsi menfaatleriniz için kullanıp , insanları kendinizden uzaklaştıran itici birisi misiniz? - Siz öze, yürek güzelliğine, içe mi önem verirsiniz yoksa dışa , boyaya, süse, kaportaya mı önem verirsiniz ? Ne Dersiniz ? Ha madem size bu soruları sordum BİR DE BEN KENDİME SORAYIM SAHİ VE BEN NASILIM ? NASIL BİR İNSANIM ?? KK
Reklam
Ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki , Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
125 syf.
·
Puan vermedi
Okurken "Ben ne zamandır neden ansiklopedi okumuyorum ki?" diye sordum kendime. Ansiklopedi tadındaki bu kitapçık üç bölümden oluşuyor: 1- Dünyanın İlkleri 2- Türkiye'deki İlkler 3- Enler Sifonu bulan kişinin adının Sir Walter Closet olduğunu okuduğumda güldüm. Ta ki ilgili bölümün şu kısmına kadar: "Bir İngiliz tıp dergisinin anketine göre, son 150 yılda tıp dünyasında kaydedilen en büyük ilerlemenin, sifonun icadı olduğu belirlenmiştir.". İlk plaka gibi ne iyi etmişler de plakayı akıl etmişler dediğim bölümler olsa da ilk plastik, ilk margarin gibi bölümlerde iyi halt ettiniz demeden edemedim. Okuması keyifli ve öğretici bir kitaptı. Kitabın en önemli eksiği bir kaynakçasının olmayışı.
Tarihin İlkleri ve Enleri
Tarihin İlkleri ve EnleriArman Polatlı · Karakarga Yayınları · 201844 okunma
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
“Acınız idrakinizi saran kabuğun kırılmasıdır.”
Reklam
Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
Adının yanında ne güzel durur adım...❤️
İslam Filozofu Kindi, Gemi Yolcuları istiaresiyle şunu anla­tır: 'İnsanlar , bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir . Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları adanın güzelliklerine kapılıp oyalanırlar , bu yüzden gemiye geç geldikleri için hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler , kıymetli taşlar yolculuk boyunca başlarına dert olur. Bir grup ise gemiyi büsbütün unutarak tabiatın çekiciliğine kendile­rini kaptırır ve geminin kalktığını bile fark edemezler; sonunda acılar içerisinde kıvranarak ölürler . İşte dünyanın çekiciliğine ka­pılarak ölümden sonraki hayatı unutanların akıbeti budur . "
Sayfa 17
Aca Ekapad: (Hava Tanrıları) Bu tanrının Hint mitolojisinde­ ki yeri ve önemi fazla değildir. Genellikle *Ahi budhnya ile birlikte görülür. Bir yerde bağımsızdır (X, 65:13). Öte yandan başka bir yerde (X, .66:11) Okyanus, Nehir, Hava, Taşkın Sel­ lerle birliktedir. Burada özellikle Ahi budhnya ile (Havanın Yı­ lanı ile) özdeşleştirilmesi çok ilginçtir. Atharvaveda'da (XIII, 1:6) Aca Ekapiid'ın iki dünyayı güçlendirdiği söylenir. Yaska onun adının etimolojik açıklamasını (Nirukta, XII, 29) şöyle yapar: Aca "süren, örıüne katıp götüren"dir; ekapiid ise "tek ayaklı" anlamına gelir. İkisi birlikte "tek ayağıyla süren" veya "tek ayağıyla önüne katıp götüren" anlamındadır. Biçimsel ve işlevsel yönden yoruma açık olan bu tanrı, kimi bilim adamına göre "tek ayaklı keçi"dir (Aca "keçi" anlamına da gelir). Kimine göre ise "doğmamış olan tek ayaklı"dır (Aca = doğmamış). Başka tahminler de vardır. Fakat en akla yakın olasılık, yerden göğe kadar uzanan ve içine aldığı şeyleri yutup götüren "hortum fırtınası" olsa gerektir. X, 66: 1 l 'de Ahi budh­ nya ile·özdeşleştirilmesi de biçiminde yılansa! bir yan oldu­ ğunu düşündürmektedir. Doğada havayla ilgili olarak böyle bir görüntü, hortum tipi fırtınalarda görülür.
Reklam
Bazıları Cudi adının, tarihten önce bu bölgeye yerleşen kahraman, savaşçı Kürtler'in ataları Guti (Juti) adından alındığına inanırlar. Bugünkü Kürt aşiretlerinin çoğunluğunu içine alan Kurmanclar, beceriklilik ve kavgacı nitelemelerine karşılık olarak "Jehetî" sözcüğünü kullanırlar (*). Bu sözcüğün de Juti (Guti) adından gelmesi mümkündür. Bu Guti Kavmi ile Baqarda (Bakarda) adını alan kavim aynıdır. O da Juti, Guti'dir.
Yalan söylüyordu. Adının ne anlama geldiğini bilmiyordu.
Dinle, hepiniz birer gevezeden ve kuru gürültüden başka bir şey değilsiniz! Küçücük bir acınız olsa, yumurtası için ortalığı birbirine katan tavuklara dönersiniz! Üstelik bunu yaparken başkaların düşüncelerini çalarsınız! Ruhlarınızda bağımsız bir yaşamdan iz bile yok!
Ve elbette ‘sevilmek’, adının daha önce hiç duymadığın bir tonla söylendiğini hissetmektir.
Resim