Öyküler içsel hayatı harekete geçirir. İçsel hayatın ürkütüldüğü, kıstırılıp köşeye sıkıştınldığı yerlerde bu özellikle önemlidir. Öykü, kaldıraçları ve m akmaları yağlar; adrenalin hücumuna yol açar; bize dışarı, aşağı ya da yukarı çıkış kapılarını gösterir; dertlerimiz için bize, daha önce boş olan duvarlarda güzel ve geniş kapılar açar: Düş ülkesine götüren, sevgi ve öğrenmeye götüren, bilge vahşi kadınlar olduğumuz kendi gerçek hayatlarımıza geri götüren geçitler.
Ayrıntı Yayınları
Asılılıqlar:
Özünü tənzimləmənin aşağı səviyyədə olması:
Bu insanlarda daxili özünə hörmət aşağı olduğundan əşyalar və geyimlərlə az da olsa bu hörmətsizliyi gizlətməyə çalışırlar.
Bədəndə adrenalin çatışmazlığı:
Bu insanlar alış-veriş zamanı iki şeydən birini seçməli olduqları zaman həyəcanlanırlar və bədən adrenalin ifraz edir. Bu onlarda ani olaraq həzz hissini yaradır va beləcə narkotik asılılığa çevrilir. Bu hissi yenidən yaşamaq üçün tez-tez alış-veriş edir, iki şeydən, üç şeydən birini seçirlər.
Qüdrət illüziyası:
Yeni əşyalar və geyimlərə sahib olmaqla özlərinin qüdrəti və güclülüyünü hiss edir, eləcə də satıcıların onların nazı ilə oynaması zamanı vəzifəli şəxs olduqlarını düşünürlər. Bu şüuraltı onların böyük şəxsiyyət olmalarını hiss etdirir.
Azadlıq illüziyası:
Şopoqolik istədiyi şeyi seçməklə özünə güvəni və inamı artırır. Həqiqətən bu həyatda seçim hüququ,nəyisə özü həll edə bilər kimi illüziyalar yaradır. Özünü təhlükəsiz və onun seçimlərindən asılı bir dünyada hiss edir. Seksual qadağalar olan ölkələrdə daha çox hiss olunur.
Bana sorsalar, aşkı, "Kemale ermek için başvurulan bir hile" diye tanımlardım. Fakat şimdi, kalbim, Plüton'un yörüngesindeki çaydanlık gibi, senin çevrende fokurdayarak fırıl fırıl dönüyor.
Senden bir haber, bir sinyal gelince, vücudumda serotonin, dopamin, adrenalin, endorfin şelaleleri çağıldıyor.
İnsanlar niçin birbirlerini öpüyor?
Dudaklarımız derimizin bir parçası değildir. Sindirim ve solunum
sistemlerimizin bir parçası olan ağzımızın içini kaplayan mukoza adı
verilen bir tabakanın dışa dönük uzamışıdırlar. Bu nedenle de renkleri
tenimizin renginden farklı, biraz daha kırmızımsıdır.
Öyleyse dudakları bir başka tene dokundurmak
Sayfa 23 - AykırıKitabı okuyor
2.seriye başlayalı çok olmasına rağmen okuyamama sorunsalına takıldığım şu günlerde dün gece nihayet bitirdim.
İlk kitaptan beri Isla’ya üzülüyordum ta ki sonlarda kurduğu cümleden sonra kafamı karıştırana denk. Isla’nın acemiliğinin eğitimlerle desteklenmesi gerekiyordu.Oro,bu desteği tam anlamıyla verdi.Halkının huzuru ve korunması için mücadelelerine devam eden Isla,Grim’i nasıl durduracağını bilmiyordu.Savaş kapıda..Kehanetler,sırlar,ifşalar,aşk,kaos,sihirler, adrenalin, aksiyon hepsi birarada fantastik evren. Evrenin atmosferi tüm detaylarıyla biz okuyuculara aktarılmış ve asla sıkmıyor en önemlisi de bu.Ormanda ki yaratık ve yılanla karşılaşmasını fazla taşikardi ile okudum.Kahin,Isla’dan bir seçim yapmak zorunda olduğunu iki kişiden birini öldürmesi gerektiğini söylediğinde Isla’nın çaresizlği.
Tabi ki yine heyecan ve merak unsuru ile bitti.Yazarın kalemi aşırı akıcı.Bütün diyarları ile dolu dolu bir evren. Kısmen +18 diyaloglar olsa da rahatsız edici boyutta değil. O yüzden yetişkin okurların okuması gerektiğini düşünüyorum. Bakalım 3.Seri ile neler bekleyecek bizi?
“Hem zehirim hem de panzehirim.”
“Senin lanetlere karşı bağışık olduğuna inanıyoruz.”
“Yönetmek bir onurdur ama her zaman bir zevk değildir,Isla”
“Duygular kontrolü yok eder.Duygusal olduğunda gücünün sınırı kalmaz.Seni daha güçlü kılıyor gibi görünebilir ama tehlikeli de olabilir.Geride hiçbir şey kalmayana dek senin iliğini kemiğini kurutur.” 
Alex Aster
„Das neue Verständnis der Störung war das Ergebnis von Verhandlungen und Kompromissen über ihre Definition und Interpretation. Als Posttraumatisches Stresssyndrom (PSS) wird eine Anpassung des Nerven systems an einen permanenten Bedrohungszustand bezeichnet. Normalerweise setzt das Gehirn nur in Gefahrensituationen große Mengen des Stresshormons Adrenalin frei, das den sogenannten »Kampf-oder Flucht“ - Mechanismus auslöst: Angesichts einer unmittelbaren Bedrohung stellen wir uns ihr entweder entgegen oder wir versuchen zu fliehen.“
Sayfa 110Kitabı okudu
Peki bu öfkeyi kim yaratıyor? Siz! Çünkü, bu hayalleri zihninize koymayı siz tercih ettiniz! Şunu bilin ki, sizi çıldırtan kişi Timbuktu'da yaşıyor, belki de artık yaşamıyor bile. Öyleyse onun suçlu olması çok zor. Şimdi filmin yönetmeni ve yapımcısı sizsiniz ve daha kötüsü salondaki tek kişisiniz. Tüm canlandırmayı izlemek ve deneyimlernek zorunda olan kim? Siz! Sürekli dişleri sıkmaya, sırt kaslarının gerilmesine ve kan dolaşımına adrenalin hormonlarının taşmasına maruz kalan sizsi niz. Tansiyonu yükselen sizsiniz. Az ve öz olarak: Kendinize zarar veriyorsunuz. Bunu sürdürmek istiyor musunuz?
Sayfa 184Kitabı okuyor
