"Bilmişlik değil, bazı nasihatleri yaşanmışlıklar verdirir."
"Kaybedince değil, umudunu yitirince çöker insan."
Reklam
Sana adlar aradım Ardında adsız kaldım -Özdemir Asaf
"O gün anladım ki, mevzu vatansa acı insanın kendine mahsus olmuyormuş "
"Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır. Katlanmasını bilen için hiçbir acı dayanılmaz değildir."
"İşgalcinin amacı, tüm kavşakları çıkmaz sokaklara dönüştürmektir. Her anlamda... Gerek savaşırken gerekse sonrasında..."
Reklam
gerçeği bahçede adsız bir çiçeğin utangaç bakışında ve ölümsüzlüğü iki güneşin birbirine bakıp daldığı sonsuzluğun bir anında bulduk biz
Günaydın
KARA / AHMED ARİF Çarpmış Paramparça etmiş Kara sütü, kara sevdayla seni Ve kara memelerinde dişlerin asi Karadır, upuzun yattığın gece Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince
Hatta daha eski Türklerde adsızlık bir «ad»dı. Adsız, adını kendi yapmakla övünürdü.
Sayfa 32
Kaldım
Seni düşlerime aldım. Uykusuz kaldım. Seni uykularıma aldım, Düşsüz kaldım. Başıma aldım, sensiz; Gönlüme aldım, başsız, Sensiz, yollarda pulsuz, Pullarda mektupsuz kaldım. Sana adlar aradım, Ardında adsız kaldım.
Reklam
"Kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğunu da o gün anladı. Ama kahvaltıda yediklerinden dolayı değil, güzel insanlarla birlikte yiyip içmenin verdiği mutluluktan dolayı olduğunu."
"Öyle ya, kavuşulamayana duyulan vuslat özlemiyle alevlenen aşkın, en sadık yoldaşı pişmanlık değil midir?"
İnsan ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra geleceğe nasıl seslenebilirdi?
Adsız kahramanlar...
...Bize katılacak olan jandarma gelmekte gecikiyordu. Nihayet, koşarak geldi. Yüzünden, fena haber getirdiğini anladım. Fakat, daha fazla durmayı tehlikeli bulduğum için: — Arabaya atla, orada konuşuruz, dedim. Verdiği haberler pek hoş değildi. Samandıra –ki bizim geceyi geçireceğimiz köydü– ve ondan önceki Dudullu’yu İngilizler işgal etmişlerdi ve İstanbul’dan gelen olup olmadığını teftişe koyulmuşlardı. Jandarma, bütün bunları gizli telgraf servisinden öğrenmişti. Şimdi, jandarma benim Çamlıca’dan geçtiğimi onlara haber vermek mecburiyetindeydi. İstanbul’dan Ankara’ya kadar gizli bir telefon sistemi kurulmuş bulunuyordu. Bunu yapan, vatansever ve cesur telgrafçılar, her tehlikeyi göze almışlardı. İnsan, ister istemez, onları tanınmış ve meşhur isimlerden daha mühim buluyordu. Çünkü, onların hiçbirinin adı tarihe geçecek değildi.
Resim