KARA / AHMED ARİF
Çarpmış
Paramparça etmiş
Kara sütü, kara sevdayla seni
Ve kara memelerinde dişlerin asi
Karadır, upuzun yattığın gece
Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince
"Kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğunu da o gün anladı. Ama kahvaltıda yediklerinden dolayı değil, güzel insanlarla birlikte yiyip içmenin verdiği mutluluktan dolayı olduğunu."
...Bize katılacak olan jandarma gelmekte gecikiyordu. Nihayet, koşarak geldi. Yüzünden, fena haber getirdiğini anladım. Fakat, daha fazla durmayı tehlikeli bulduğum için:
— Arabaya atla, orada konuşuruz, dedim.
Verdiği haberler pek hoş değildi. Samandıra –ki bizim geceyi geçireceğimiz köydü– ve ondan önceki Dudullu’yu İngilizler işgal etmişlerdi ve İstanbul’dan gelen olup olmadığını teftişe koyulmuşlardı. Jandarma, bütün bunları gizli telgraf servisinden öğrenmişti. Şimdi, jandarma benim Çamlıca’dan geçtiğimi onlara haber vermek mecburiyetindeydi. İstanbul’dan Ankara’ya kadar gizli bir telefon sistemi kurulmuş bulunuyordu. Bunu yapan, vatansever ve cesur telgrafçılar, her tehlikeyi göze almışlardı. İnsan, ister istemez, onları tanınmış ve meşhur isimlerden daha mühim buluyordu. Çünkü, onların hiçbirinin adı tarihe geçecek değildi.