Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

eylül

insan kendine yakalanır, insan kendinden yaralanır
Reklam
ne bir arada ne de yalnız olamayan insanlar gibi,
bazen ben de terk edip gidebilsem keşke diyorum, içimde bir istanbul var ondan vazgeçemiyorum

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
On ikinci viski, sigaram bitti, kalbim ağrıyor ve ben yine sana kıyamıyor, bu mektubu yırtıp atıyorum. Vücudumda dolaşan alkole ve uyuşturucuya rağmen. Ben yine ve yine sana kıyamıyorum. Hem de utanıyorum kendimden. Yine de bil, sen beni sevmedin ve ben öldüm ama... Ya da bunu hiçbir zaman bilme, son sigarayla sönüp gitsin, varsın kalbim ağrısın.
"Sokak Nöbetçileri masalı bitti mi?" diye sordu Sonuncu, hepimizin yüzüne bakarak ama en çok bana. Çünkü en çok benim sözlerime inanırdı, biliyordum. "Sokak Nöbetçileri hiçbir zaman bitmez," dedim az önce gördüğümüz yedi çocuğu hatırlayarak. Onlar yeni Sokak Nöbetçileri olacaklardı, biliyordum ve umuyordum ki bizim gibi iyiliği seçeceklerdi. "Çünkü kardeşim, çocuklar daima yaşamaya devam eder, sokaklar onlara kucak açar, acılar ise onları hiçbir zaman terk etmez." Gözlerim dolduğunda hepsine tek tek baktım. "Fakat, Koza'nın, Bartu'nun, Mutlu'nun, Işık'ın, Lâl'in, Yankı'nın ve Helin'in hikâyesi sona erdi; bizim masalımız burada bitti; masalımızın son cümlesi ise sonsuza dek mutlu yaşadılar olmayacak, her ne olursa olsun, birbirleri için yaşamaya devam ettiler olacak, acılarına, izlerine ve çocukluklarına rağmen."
Reklam
Bakışlarım onlara döndüğünde Sonuncu kapının anahtarını kızına uzattı ve kapıyı kapatıp dizlerinin üzerine çökerek, "Sen kilitle, babacığım," dedi. "Çünkü bizim ardımızdan bu eve girebilecek tek kişi sadece sen olabilirsin." Yağmur uzanıp anahtarı tuttu ve babasının yardımıyla kapıyı kilitlediğinde o kapıyı kilitleyenin bir çocuk olması da aslında umut demekti, anlıyordum. "Sokak Nöbetçileri'nin evi," dedi Yağmur kısık sesle.
sözcükler ne ki duygular yanında?
take me back to the night we met,
neden uzun uzun sarılmadın bana, veda eden sözlerindeyim hâlâ
eylül geldi sonra bir anda, sensiz oldum, siyah oldum, hem yandım hem kayboldum
Reklam
sevemiyormuş meğer katı kalbim doya doya
gitmek mi yitmektir, kalmak mı? artık bilmiyorum. yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine. bilemem, belki bu yüzden ben sana yanlış bir yerden edilmiş bir büyük yemin gibiydim. beni hep aynı yerimden yaralayan o eve yine de döneyim, döneyim istedim.
dinlemiyor insanlar bence anlatamadım, derinimde yaram var bence saklayamadım
bensiz mutluysan hep öyle kal
walking down the street, distant memories are buried in the past, forever.
1.808 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.