On üç öyküsüyle gülümsetti, hatta bazen kahkahlar attırdı Sezgin Kaymaz. Boğazıma yumru oturmadı zaman zaman gözlerim yanmadı değil tabi .
Gerçek olduğunu bildiğimizdendir belkide bukadar etkilenmem bilemiyorum. Kendi hikayesi Sezgin Kaymaz' ın.
İnsanın empati yeteneğini geliştiriyor hikayeleri...ki hep yoksunluğundan şikayet ederiz.
Sıra dışı ev halleri demiş arka kapak yazısında hakikaten de sıra dışı ve Sezgin Kaymaz 'ın iç sesi ile kaleme dökülmüş.
Çok samimi, sakin sakin anlatım tarzını ben sevdim. Biraz da İsmail Güzelsoy ' a benzettim kalemini. " Teşbih de hata olmaz " derler :))
Hangi Öykülerini daha çok sevdim derseniz.
- Ağlıyor musun Sen?
- Dağdan Gelir Taştan Gelir
- Aferim benim Oğluma
- Benle Oynama
- Benyusuf...
- Gözleri...
Diyebilirim sizlere.
Herkesin Annesi özeldir ya Sezgin Kaymaz 'da der bize Annesi için" O çok özel biri" Sabiş çok özel...ve son hikaye de gelmeyen oğlu için gözleri yolda kalarak ebedi uykuya dalması bi sarsıyor, Yusuf' un hikayesi ayrı bir dağlıyor. Dağdan gelir Taştan Gelir'le basıyorsunuz kahkahayı. Hayvan severler de kendinden çok şey bulacağına göre... e geriye de pek kimse kalmıyor demem o ki herkes okumalı, tavsiyemdir Arkadaşım.
Hee Aramızda kalsın azıcık tekrara düştüğü yerler var. O kadarcık da olsun dimi
BenyusufSezgin Kaymaz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019639 okunma
Maalesef Urian neler olup bittiğini anlamamıştı. Papa'nın ayağını uzattığını gördüğü anda, onun sahibine saldıracağı hükmüne vardı. Hızla odaya atıldı, Papa'nin ayak bileğini hart diye ısırdı
Kudüs kokan bir kitap. O silik çocuğun başardığı şeylerde içinizden "aferim oğluma sen istediğin kadar yaramazlık yapabilirsin" deyip yer yer destek veriyorsunuz. Samimi içten aşırı gerçekçi bir anlatım. Mekan tasvirleri kafanızda tamamen o yeri çiziyor. Dolaştığı sokakları hatırlar gibi oldum:)