Hasan Cemal, Bekaa'da PKK kamplarında Apo'yla karşılıklı bir sohbetini yazdı;
"Bir köşesinde gaz sobası yanan küçük bir oda.
Tarih, 14 nisan 1993.
Vakit geceyarısı.
Şık şık bir ses...
Apo'nun elinden tespih düşmüyor.
Gözleri bir tuhaf bakıyor.
Lübnan'ın yemyeşil Bekaa Vadisi'ndeki Zahlah kasabasında bir ev.
Arabayla Suriye sınırına on dakika, Şam'a en çok bir saat uzaklıkta.
"İstanbul'a döndüğünde Yaşar Kemal'e söyle, gelsin benim romanımı yazsın!" diyor Apo, "PKK'nın, Kürdistan'ın romanını..."
PKK Bekaa'dan Kandil'e gitti.
Tarih, 1 Haziran 2004.
Beş yıl aradan sonra tekrar silahlı mücadeleye başladı."
PKK'yı cilalayan Hasan aka Kandil'e Türk bayrağı çekilmesinin işe yaramayacağını yeni bir 'açılım' yapılması gerektiğini söylüyor.
Yani ABD gibi konuşuyor.
Teröriste tek laf etmiyor…
Terörü önleme çabalarına ise kızıyor.
Kandil ve Afrin operasyonunu 'tankı topu tüfeği siyasete alet etmek' sayıyor.
'Parmaklar tetikten çekilsin, silahlar sussun. Bir zamanlar olduğu gibi masaya oturulsun' diye de akıl veriyor…
Binlerce insanımızın kanına rağmen.